“UCHA” TRADITION IN KYRGYZ CULTURE AND ITS HISTORICALETHNOGRAPHIC COUNTERPARTS
Journal Name:
- Karadeniz (Black Sea-Çernoye More) Sosyal Bilimler Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
There is an old Kyrgyz tradition named the “ucha tartuu” i.e. “sacral bone offer” which
has been held by the Kyrgyzs since ancient times at feasts and receptions of distinguished,
respected guests. This is the tradition of offering horseflesh, exactly a sacrum to the eldest
guest of distinction or a very respected man. The sacrum is made from horseflesh. The
Kyrgyzs slaughter a horse to show their respect to guests, cut it into pieces and then boil
them. This ancient “ucha” i.e. sacrum tradition has been held and known as “nemat” among
the Turkic-language ethnicities of Southern Siberia (Kuu- kiji, Kumandy, and Tuba) and in
Tungus-languages, Evenks and Evens. “The Ucha tradition” has maintained a very
significant role in Economic, Philosophical, Religious and Social life of Kyrgyz people.
The main purpose of the “Ucha” ceremony is fair sharing of the hunters’ bags among the
members of their tribes. Hunting, which was one of the main activities of social-economic
structure, along with traditions and customs dealing with it, was of a great social, economic,
religious and ritual significance amongst peoples and tribes living in a mountainous and
forest areas, especially the Kyrgyzs. Also, there was another tradition called “shyralga” ,
i.e. “hunter’s gift” tradition which is related to hunting in the Kyrgyz culture. If one, who
met a lucky hunter returning with a bulk of bag, called him saying “Shyralga”, according to
the ancient tradition, the hunter would have to give a part of his gained trophy to the man.
The imperative verb “shyralgala”, deriving from the noun “shyralga”, means “to wish luck
to a hunter”. There were cases when even lucky hunters, who used to return home with a
full bag, very often had to return with no piece because they were to share their bags, i.e.
meat with those whom they met on their way home. Among the Siberian ethnicities
(Evenks, Evens, etc.) there was a tradition to give the first met person an amount of meat
from the hunter’s trophy, which would be equal to the person’s body and a part of the
hunted animal’s skin if the hunter was lucky to capture a bigger animal, for example, a deer
or an elk. This tradition is also common among Mongolian language ethnicities and it is
named “shorlogo” in their languages. In Mongolian language, Buryats, the word “shorlogo”
means “a piece of meat” or “sharing a piece of meat”. The basic meaning of the “ucha” tradition actually involves providing social equity,
fair food share in hardships, mutual support, and a show of support to people according to
their social age status qualities (children, elders). It is of a particular significance for those
who meet by chance in bad weather conditions as they could help each other with food.
This tradition also regulates and provides special rules and norms of extra food delivery. It
contributes to and maintains the existing social-economic structure, mutual assistance and
marital relationships. The “ucha” tradition was the guarantee of assistance when people
faced material hardship in their lives.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kırgızların düğün yemeklerinde saygın misafirleri kabul etmede eskiden beri devam
edegelen “Uça Tartuu” geleneği vardır. “Uça”, yılkının (at) sağrı kemiğinin yani kuyruk
sokumu kemiğinin bulunduğu yerdir, hayvanın burası pişirilerek, saygın misafirlerin en
büyüğüne veya şerefli bir misafire ikram edilir. Hayvanın burası çok lezzetli, yağlı ve
yumuşaktır. “Uça” geleneği, Güney Sibirya’nın Türk Dili konuşan halklarında (Kumanlar,
Tuvalar), Tunguzca konuşan Evenk ve Evenlerde “Nemat” adı altında yapıla gelmektedir.
“Uça” geleneğinin, tarım ve hayvancılığa dayalı iktisadî, felsefî-dinî ve içtimaî yönden
derin anlamları olmuştur. “Uça” geleneğinin içerik yönünden temeli, savaşta kazanılan
ganimetin aynı boydan olan insanların arasında eşit paylaşımına dayanmaktadır. Çiftçilik
tarzının bir dalı olan avcılık ve ona bağlı olarak ortaya çıkan gelenekler, örf-âdetler; ovada,
dağ-orman bölgelerinde yaşayan halklarda, boylarda, özellikle de Kırgızlarda çiftçiliğe
dayalı iktisadî, dinî ritüelsel yönden derin anlamları olmuştur. Kırgızlarda avcılıkla ilgili
“Şıralga” geleneği vardır. Avdan eli dolu olarak dönen avcıya birisi “Şıralga” diye
seslenirse, eski âdetlere göre avcı, elindeki avdan bir parçayı o kişiye vermek zorunda
kalırdı. “Şıralga” geleneğinde bu durum, “Avın bereketli olsun, rast gele” dileğinin
anlamını vermektedir. Bazı zamanlarda avdan eli dolu dönen avcıların evlerine eli boş
gittikleri de olmuştur. Çünkü avcı, eve gelirken yolda karşılaştığı kimselere avladığı
hayvandan verme mecburiyetinde kalmıştır. Sibirya halklarında (Evenkler, Evenler vb.)
avcı, vurduğu iri hayvandan mesela geyikten, ilk karşılaştığı kişiye boy kadar et ve deri
vermiştir. Bu gelenek, Moğolca konuşan halklarda da geniş olarak bilinmektedir ve
Moğolcada “Şorlogo” diye adlandırılmaktadır. “Şorlogo”, Moğolca konuşan Buryatlarda
“Bir kesimlik et” veya “Bir kesimlik eti paylaşma” anlamını bildirmektedir.
“Uça” geleneğinin temel anlamı, sosyal eşitliği, zor hayat şartlarında yiyeceği eşit
olarak paylaştırmayı, kendi aralarında yardımlaşmayı, özellikle güçsüzlere yardım etmeyi
sağlamaktır. Hayatın zor şartlarında aniden karşılaşılan insanların birbirlerine yardım
etmesi (yiyecek-içecek) elzem bir hal almıştır. Fazla olan yiyecek-içeceği paylaşmanın
geleneksel kuralları, sosyo-ekonomik düzeni saklamayı, sosyal yönden yardımlaşmayı ve
nikâh ilişkilerinin sağlam olmasını sağlamıştır. “Uça” geleneği, insanoğlunun hayat
şartlarında maddî yönden zorluk ortaya çıktığı zaman yardım edici bir garanti unsuru olarak
karşımıza çıkmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 18
88-94