Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Her sosycri sistemde mevcut değerterden. normlardan, âdet, örf, gelenek ve göreoetöerden 9opmoIar görülebilir. ,
Küçük toptumietnda kişiler soeyal problemleri yaşayarak gördükleri için. problemlerin kişilere etkisi dana kesin afurV Büyük toplumlarda sosyal problemler bosın-yaytn, radyo, televizyon gibi araçlarla etki yapar. «Sosyaî problem ile sosyal oluşum arasında srkı bir JHşki vardır. Sosyal problem sosyal oluşum sonucu ortaya çıkan, toplumun çoğunluğunun tetemedlğ} davramş kalıçtandır»{1)
Sapmanın cinsine göre toplumun gösterdiği tepkilerin şekli ve şiddeti değişir, örneğin, yasalara uymamak suçtur, ceza tepkisiyle karşılaşır. Bir evlenme adetine uymamakla, adam Öldürmek hiç bir sosyal yopıda aynı tepkiyi görmez. Çünkü insan yaşamı aynı zamanda yasalarla korunma artına alınmıştır. .
Suç tanımlarının nicelik ve niteliği topjumkıra ve her toplumda da zaman içinde toplumsal değişmeye bağlı olarak farklılıklar göstermektedir.
Sadece yasal açıdan bakıldığı zaman suç mevcut hukuk kurallarının ihlal edilmesi olarak, tanifrrianafeiHr. Suç gerek yasal gerekse sosyolojik acıdan göreli bir olaydır. Ceza yasakınnın muhtevası zaman içinde genişler değişir. Bir dönemde suç teşfcH eden bir davraniş bir başka dönemde suç olmayabilir. Bunun aksi de mümkündür. Gene aynı davranışın farklı toplumlarda değerlendirilmesi farklı biçimlerde olabilir.
Suça karşı ilgi yüzyıllardır sürmekle birlikte suçlu davranışın ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin bilimsel olarak incelenmesi son yüzyıldan öteye gidememekted!ir.;önceleri genellikle suçun tabiatı hakkında yazılmış ve spekülasyon yapılmış, suçlu ile çok az ilgilenilmiştir. 18. yüzyıl sonlarında bazı yazarlar örneğin, İtalya'da Cesare Beccaria suçu basit olarak yasa dışı davranıştan duyulan hazztn, alınacak cezadan duyulacak acıdan daha fazla olduğu bir davranış olarak açıklamıştır.(2) Bu açıklamanın temelinde her insanın kendi davranışından sorumlu olduğu tezi yatmaktadır.
Suç konusundaki ilk bilimsel çalışmalar bir İtalyan askeri doktoru olan Cesare Lombrosso ile başlamıştır. Lombrosso, çalışmalarına suçluların anatomisini inceleyerek başladı.
Suç homojen bir davranış tipi olmadığı için suçu sınıflama çabaları da eskilere dayanmaktadır. Toplumun refah ve düzeni ile ters düşen, toplum ve birey için ciddi tehlike arzeden suçlara cürüm, diğerlerine kabahat denilmiştir. Yani ölçü topluma verilen zarardır.
Suçlar ioin yapılan bu sınıflamalar suçlular için de yapılmıştır. Örneğin, cinayet işleyene katil, hırsızlık yapana hırsız denilmiştir.
Kriminolog W. A. Bonger suçları, ekonomik suçlar, cinsel suçlar, politik suçlar ve diğer tür suçlar olarak sırtlamıştır. Bu suç türlerinin hepsinde ana motif intikamdır.(3)
Suçlar aynı zamanda, şahısa karşı, mala karşı, toplum ahlakına karşı şeklinde de sınıflanmışlardır. Bu tür sınıflamalarda temel amaç istatistikseldir.
FULL TEXT (PDF):
- 2
21-45