Journal Name:
- Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Akin to science, art came into being due to the human beings’ curiosity and desire to render life beautiful, to
understand and conceive the world and to dominate the natural events. As a human activity born out of life,
art is known to be coetaneous with humanity. Scientific activities start with the History of Civilization. When
the development of science and art is considered, it is seen that, starting from the East, it zigzagged between
the West and the East. These periods could be listed as the empirical period that took place during the Egyptian
and Mesopotamian civilizations; the period in which the Ancient Greeks laid the cornerstones of the rational
system to explain the universe; the period that covers the scientific studies of the Islam world against the West
struggling with the religious dogmas of the Medieval; the outstanding period of scientific and artistic studies on
the verge of Renaissance; and the Modern Epoch science and art. When these periods are examined
chronologically, the science and arts of the civilizations that were rooted in the East survived until now, at
times one coming to front and at times the other pioneering the other. However, it is apparent that, as the
indivisible corners of a triangle, science, philosophy and art could not be taken separately even if their
reciprocal effects are appreciated all along history.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bilim gibi sanatta, insanın merakından, yaşamı güzel kılma, dünyayı anlama ve algılama, doğa olaylarına
egemen olma isteğinden doğmuştur. Yaşamın içinden çıkan bir insan etkinliği olarak sanatın da, insanlıkla yaşıt
olduğu bilinmektedir. Bilimsel etkinlikler Uygarlık tarihiyle başlar. Bilimin ve sanatın gelişim çizgileri göz önüne
alındığında, doğudan başlayarak doğu ve batı arasında zikzaklar çizdiği görülür. Bu dönemleri; Mısır ve
Mezopotamya uygarlıklarına rastlayan empirik dönem, Eski Yunanlıların evreni açıklamaya yönelik akılcı
sistemlerinin kurulduğu dönem, Ortaçağın dinsel dogmaları ile boğuşan batı karşısında İslam dünyasındaki
bilimsel çalışmaları kapsayan dönem, Rönesans aşamasındaki bilim ve sanat çalışmalarnını parlak dönemi,
Modern Çağ bilim ve sanatı olarak sıralanabilir. Bu dönemler kronolojik olarak incelendiğinde Doğu’dan
başlayan uygarlıkların bilim ve sanatları, bazen biri öne çıkarak diğerine, bazen da diğeri öncülük ederek
günümüze kadar gelmiştir. Ancak bilim, felsefe ve sanatın birbirinden ayrılmaz bir üçgenin köşeleri gibi zaman
içinde birinin diğerini etkileyerek de olsa birbirinden ayrı düşünülemeyeceği açıktır.
FULL TEXT (PDF):
- 3
148-156