REFLEXES OF ISTANBUL PRESS TO THE RELOCATION’S COURT IN THE ARMISTICE PERIOD
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
In October 30th ,1918, the Ottoman Empire declared that she lost the First World War. After this date, the Ottoman Empire had entered her final phase of historical process. Although, Mondros was a cease-fire agreement, it was implemented such as a peace treaty which had severe terms. The Allies occupied many places of the country in accordance with the terms of the Armistice. A period of turmoil began.
Frequently, goverment changed. The goverments which were established after
Mondros Armistice followed the common policies in the trial of relocation. In the
so-called Armistice period, Divan-ı Harb-i Örfi courts were sat down and the ones
who involved in the relocation were tried. As a result of these trials various penalties
that ranging from death penalty to prision sentences were given. Newspapers
paid great attention to this subject. The smallest details of the trials were informed
to the readers by the newspapers. However, serious criticisms and reviews which
were about relocations and courts, published in the newspapers. In this study, the
approaches of the Istanbul’s press to the courts of relocation will be discussed.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
30 Ekim 1918 tarihi Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kaybettiğini ilan ettiği bir tarihtir. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti tarihsel sürecinin son evresine girmiş oldu. Mondros’ta imzalanan antlaşma her ne kadar bir ateşkes antlaşması olsa da şartları çok ağır bir barış antlaşması gibi uygulamaya konuldu. İtilaf Devletleri bu ateşkes antlaşmasının şartlarına dayanarak ülkenin birçok yerini işgal ettiler. Bir kargaşa dönemi başladı. Sık sık hükümet değişiklikleri meydana geldi. Mondros Mütarekesinden sonra kurulan hükümetlerin en önemli ortak yanı tehcirde suçlu oldukları ileri sürülenlerin yargılanmasına yönelik izledikleri ortak politikalarıydı. Mütareke dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Divan-ı Harb-i Örfi mahkemeleri kuruldu ve tehcirde görev alanlar bu mahkemelerde yargılandı. Bu yargılamalar neticesinde idamdan hapis cezasına kadar değişen çeşitli cezalar verildi. Dönemin basını bu konuya yoğun bir ilgi gösterdi. Duruşmalar her gün en küçük ayrıntılarıyla birlikte okuyuculara duyuruldu. Bununla birlikte gerek tehcir gerekse tehcir mahkemelerine yönelik ciddi eleştiri ve değerlendirme yazıları yayınlandı. Bu çalışmada, İstanbul basınının tehcir mahkemelerine yönelik yaklaşımları irdelenecektir.
FULL TEXT (PDF):
- 21
1-26