Growing Pover ty – Depr ivation Problems and Limits of Social Rights
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The relation between poverty or distribution injustice and human rights is dimens ional, but
either the acceptance of this relation or the human rights, especailly socio-economic rights,
themselves are problematic. Therefore we meet highly debateful area where various ideas
and discussions come into being. In this artic le I tried to give, to some extend, some ideas
about these debates and approaches as well as some problems in these discussions. For
instance, in spite of huge discussions there are severe limitations of these debates on this
extended and not well-defined problem. The considerable limitation is that most of the
discussions do not refer the poverty to the current economic system and policies.Yes, meeting
with the phenomenon like the increas ing the poverty as well as the richness gives way the
“dicovering” of the poverty again, especially by the international organizations; however it is
preferred not to see it as the problem of the globalized capitalism, or the neo-liberal polic ies.
With this approach, “human aid” becomes the essential remedy. Even for them who look at
the problem as the violation of human rights, the main matter turns to the increasing of the
international aids. In brief, I tried to emphasize in this artic le that the global poverty must be
understood as the global economic injustice mainly caused by the dominant economic system
and while the dominant understanding is far from coming to this point it is worty of remark
to discuss the problem in this framework.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Yoksulluk veya gelir adaletsizliginin insan haklariyla iliskis i büyük; ancak bu iliskinin kabulü
de, insan haklarinin, özellikle sosyo-ekonomik haklarin kendis i de sorunlu. Bu nedenle
üzerinde çok konusulan ve farkli fikirlerin ortaya çiktigi bir alanla karsilasmaktayiz. Bu yazi
çerçevesinde, bu konuda ortaya çikan tartismalara, yaklasimlar ve sorunlara deginmeye
çalistim. Ancak yoksulluk gibi hem çok yaygin hem de iyi tanimlanmamis bir sorun
karsisinda bu tartismalarin sinirlari oldugu da ortada. En önemli sinirlama da, yoksullukla
ilgili tartismalarin çogunda bugünkü ekonomik sistem ve politikalarla iliski kurulmamasiyla
ilgili. Küresellesme sürecinde bir yanda zenginlik öte yanda yoksullugun artmasi gibi bir olgu
ile karsilasilmasi, yoksullugun ulus lararasi kuruluslarca yeniden “kesfedilmesine” yol açiyor;
ancak genellikle bu büyük derdin neo-liberal politikalar ve küresellesen kapitalizm gibi
sisteme iliskin bir sorun olarak görülmemes i de terc ih ediliyor. Böyle olunca çare de “insani
yardim” oluyor. Hatta sorunu insan haklarina baglayanlar iç in de, ciliz ulus lararasi
yardimlarin artmasi meseles i gündeme kaplamakta. Özetle bu makalede, yoksullugun en basta
günümüzdeki egemen sistemin neden oldugu bir küresel ekonomik adaletsizlik oldugunu ve
sistem elestirileriyle birlikte düsünülmediginde sorunu tanimlamanin da, çözümlemenin de
mümkün görünmedigini vurgulamaya çalistim. Günümüzün egemen anlayisinin henüz bu
noktaya gelmekten uzak kaldigi gibi bir gerçek karsisinda, sorunu bu çerçevede tartismanin
önemi de büyük
- 42
1-31