Journal Name:
- Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
20.
Yüzyılı
n başlarında genişleme ve yayılma alanı bulan bu kuram Sigmund Freud tarafından geliştirilmiştir. Bu kuramın temel bir psikolojik danışma yöntemi yoktur. Psikoterapi ile bağlantılı olarak çalışmalar gerçekleştirilmiştir. O nedenle bu makalede zaman zaman danışan, danışman, analist ve hasta, tedavi gibi terimler aynı anlamda kullanılmıştır Psikanaliz kuramının, felsefi temelleri, danışan danışman ilişkisi, tedavi süreci, kullanılan teknikler, danışmanın rolü ve sorumluluğu gibi özellikleri ele alınmıştır.
Psikanaliz Kuramının Felsefi Temelleri
Psikanalitik kuram, psikoloji biliminin bilince olan yaklaşımını bilinçdışı süreçlere doğru genişletir. Bu kuram özellikle bir 'Kişilik aygıtı' kavramı geliştirmiştir. Topografik kişilik kavramı adıyla adlandırılan bu kavramsal yapıda bilinç (Concious), bilinçaltı ya da önbilinç (perconcius) ve bilinçdışı (unconcious) gibi 3 kişilik bölümü vardır.
Bilinç, dış dünyadan ya da bedenin içinden gelen algıları fark edebilen zihin bölgesidir. Bedensel algıları, düşünce süreçlerini ve heyecansal durumları da kapsar. Bilinç öncesi, dikkatin zorlanmasıyla bilinç düzeyinde algılanabilen zihinsel olayları ve süreçleri içerir. Bu içerikte, gerçekliğe ilişkin sorunları çözmeye çalışmak gibi gelişmiş düşünce biçimlerinin yanı sıra, düş kurma gibi ilkel süreçler de bulunur. Bilinçdışı, genel anlamda, bilinçli algılamanın dışında kalan tüm zihinsel olayları, dolayısıyla bilinç öncesini de içerir. Dinamik anlamda ise bilinçdışı, sansür mekanizmasının engeli nedeniyle bilinç düzeyine ulaşma olanağı olmayan zihinsel süreçleri içerir. Bu içerik, gerçekliğe ve mantığa uymayan ve insanın içinden geldiğince doyurulmak istenen dürtülerden oluşur. Bu dürtüler kişinin bilinçli dünyasında geçerli olan törel inançlara karşıt düşen isteklerden kaynaklanır ve ancak psiko analitik tedavide kişinin dirençleri kırıldığında ortaya çıkabilir (Geçtan, 19S4).
Freud tarafından ortaya atılan bu kuram bir kişilik kuramıdır. Freud daha sonra Topografik kişilik kuramına farklı bir boyut getirerek kişiliği "id", "ego" ve "superego" dan oluşan bir yapı içinde incelemiştir.
İd, içgüdüler, içtepkiler, istek ve istikalar halinde kendini ifade eden psişik enerji deposu, asıl psişik gerçektir. İd, bir dış uyarım sonucu ya da içtepi sonucu organizmada gerilim düzeyi yükseldiği zaman gerilimin boşaltılması için organizmayı harekete geçirir. Davranışın sonunda gerilim azalır. Buna id'in hoşlanım ilkesi denir(Kuzgun, 1988).
FULL TEXT (PDF):
- 7