Ulgener's Protestans: Bayrami Melamis
Journal Name:
- Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Investigating into the reasons why capitalist mentality and activity failed to develop in the Ottoman state and society, Sabri F. Ülgener conducted interdisciplinary studies by combining various disciplines and factors such as economics, sociology, history and religion. Also referred to as “Turkish Weber”, Ülgener attempted to trace in the Ottoman society the roots of an ethical system similar to the Protestant ethics which was considered by Weber as the underlying factor explaining the birth of capitalism in Europe. Thus, he rather focused on “mentality studies”, with a comparative approach on European and Ottoman mentalities.
Ülgener maintains that Sufism, as the principal factor embodying the mentality of the Ottoman society, served for centuries as the home of esnaf, commercial life, “Mediaeval mentality” and the world of Mediaeval values, transmitting them to later generations. However, with his research he also concludes that Melamiya, a Sufi movement of the time, was somehow quite similar to the Protestant ethics of Europe. He believes that, besides an esoteric (batınî) understanding of religion, the Melamis had the potential to bring about capitalistic mentality and accumulation in the Ottoman society with their capacity to distinguish between worshipping and working life as well as their solemn and disciplined way of life. Nevertheless, as he claims, this brotherhood failed to win a foothold in the state and society due their scarcity in number and activity.
Recent studies revealed that the Melamiya was not only a brotherhood or disposition (meşreb), but also a mystical movement intertwined with Batiniyya (esoterism), which was in pursuit of mundane political power, which antagonized Ottoman authorities, and thus, had to operate clandestinely all the time. Due to such nature of Melamiya we unfortunately have limited information as to their economic activities in particular. Consequently, it is far from convincing to argue that they really had the potential to bring about capitalism in the Ottoman state and society.
Drawing upon recent studies, the present study is intended to discuss whether the Melamiya had the capability to generate capitalistic mentality and accumulation in the Ottoman society, as claimed by Ülgener. The relationship between Sufism and economy in the Ottoman state and society still remains an area with room to explore. Further studies on the issue will certainly broaden our understanding about the Ottoman mentality and socioeconomic history.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sabri F. Ülgener, Osmanlı devlet ve toplum hayatında kapitalist düşünce ve faaliyetin ortaya çıkmayışının sebeplerini araştırmış ve bu konuda iktisat, sosyoloji, tarih ve din gibi birçok ilim ve faktörü bir araya getirerek inter-disipliner çalışmalar ortaya koymuştur. “Türk Weberi” olarak da anılan Ülgener, Weber’in Avrupa’da Modern Kapitalizmin doğuşunda temel etken olarak gördüğü protestan ahlâkına benzer bir ahlâkın Osmanlı toplumunda izlerini sürmüştür. Bu sebeple Ülgener, temelde zihniyet çalışmalarına yoğunlaşmış, Avrupa ve Osmanlı toplumunun zihniyetlerini karşılaştırmıştır.
Ülgener’e göre Osmanlı toplumunun zihniyetini belirleyen en önemli faktör olan tasavvuf, toplumun, esnaflık ve ticaret hayatının, Ortaçağ zihniyetinin ve değerler dünyasının yüzyıllarca taşıyıcısı olmuştur. Fakat Ülgener, yaptığı araştırmalar sonucunda tasavvuf akımlarından Melâmîliğin, Avrupa’daki Protestanların ahlakına çok yakın olduğuna inanmıştır. Ona göre, Batınî bir din anlayışının dışında, ibadet ve çalışma hayatını ayırt edebilen, ciddi ve disiplinli hayat tarzlarıyla Melâmîler Osmanlı toplumunda kapitalistik düşünce ve birikimi ortaya çıkarabilecek bir potansiyele sahiptir. Fakat bu grup Ülgener’e göre sayılarının azlığı ve etkinliklerinin fazla olmaması sebebiyle devlet ve toplumda karşılık bulamamışlardır.
Son yapılan çalışmalar Melâmîliğin bir tarikat veya meşrep olmanın yanı sıra dünyevî otoritenin de peşinde, Osmanlı otoritesiyle sürekli zıtlaşan, bundan dolayı da sürekli gizlilik içinde ve ayrıca Batınîlikle iç içe mistik bir yapı olduğunu göstermektedir. Melâmîliğin bu özellikleri sebebiyle haklarında bilhassa iktisadî faaliyetleri hususundaki bilgiler azdır. Bu durum onların gerçekten de Osmanlı devlet ve toplumunda kapitalizmi doğuracak özelliklere sahip oldukları konusunda ikna edici değildir.
Çalışmanın amacı, Melâmîlikle ilgili son zamanlarda yapılan araştırmalara dayanarak Ülgener’in iddia ettiği gibi Melâmîlerin Osmanlı toplumunda kapitalist düşünce ve birikimi ortaya çıkarabilecek özelliklere sahip olup olmadığını irdelemektir. Osmanlı devlet ve toplum düzeninde tasavvuf-iktisat konusu hala araştırmaya çok açık bir alan olarak önümüzde durmaktadır. Bu konuda yapılacak çalışmalar, Osmanlı zihniyet ve sosyo-ekonomik tarihini anlamada önemli adımlar atılmasına vesile olacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 1