You are here

Röportaj

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
T. Aldemir: Öncelikle, bu göç konusunu ele alırken bizim kendi kültür dünyamızı, tarihimizi dikkate alarak kavramsallaştırmayı buna göre yapmamız gerekir. Biz onlara misafirler diyoruz. Göçmenler, mülteciler, sığınmacılar gibi kavramlar; özellikle sığınmacı ve mülteci kavramları batılıların ürettiği başka bir şeyi ifade ediyor. Onların gittiği kültüre uyumu veya asimilasyonu, entegrasyonu gibi yaklaşımlarsa gelenlerin bedenlerini yaşatıyor ama kültürlerini, yaşam tarzlarını yok ediyor. Bunun için bizim bu meseleleri, sosyal hareketleri kendi kavramlarımızla tanımlamamız gerekmektedir. Göç nedir, misafirlik nedir, bu sınırlar bizim için neyi ifade ediyor, bizim için meşru mudur, bunların hepsini aslında bu zamanda yaşayan bir Müslüman olarak tartışmamız lazım. Diğer taraftan bu insanların geldikleri, misafir oldukları bu ülkelerde onların bir sığınmacı gibi “uyum” adı altında asimile edilmelerine dönük yaklaşımların da çok daha büyük bir travmaya sebep olduğunu biz müşahede ettik. Bir insanın bedenini yaşatmanın bizce çok anlamı yoktur. Onun DNA’sını var etmekle onu yaşatmak aynı şey değil. Bir insanın huzur ve mutluluk içinde yaşaması, kültürünü, inancını, yaşam tarzını koruyarak devam ettirmesidir asıl önemli olan.
FULL TEXT (PDF): 
207
221