Journal Name:
- Karadeniz Araştırmaları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
The process of “Arab Spring” beginning in Tunisia and spreading to
the Middle East brings radical changes together in the region. Syria
forms the recent and the most painful chain of this process. Because of the conditions special to Syria, the Arab Spring which is experienced
in North Africa has led to a long-lasting instability in Syrian territory.
The main factor complicating the Syria issue in terms of international
politics has been the different and conflicting approaches and
positions of the regional and global actors being directly and indirectly
involved in the process. By being an actor, the critical attitude of
Turkey, the Irans’s unconditional support to the Assad regime against
The USA and E.U’s calls to the Assad government to leave the power
and the Russia’s and China’s vetos to the United Nations’ sanctions, all
reflect the general aspect of the parties’ conflicting positions. In terms
of its outcomes, Syria conflict seems to have the potential both to affect
Middle East and world politics. The aim of this study is to analyze
in detail the approaches of Russia to the Syrian conflict as a current
international issue as well as Russia’s attempts to solve the problem.
Russia’s foreign policy, as a regional and global actor, includes both
normative and realist components. With a deductive methodology,
the Syrian conflict which is firstly placed in the general framework of
Russia’s approach to Arab Spring would be analyzed in respect to
Russian’s perception and understanding of its own interests and
world politics. The internal and external factors and dynamics being
effective on the formation of Russia’s approach to the Syrian conflict
would be discussed in terms of the continuity/change in the policies
that are pursued by Russia within the framework of Arab Spring. Finally,
on the conceptual basis of Russian foreign policy, its counter
position to the humanitarian intervention and practice would be
evaluated.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Tunus’ta başlayıp Ortadoğu’ya yayılan “Arap Baharı” süreci bölgede
köklü değişimleri beraberinde getirmektedir. Bu sürecin en son ve
sancılı halkasını Suriye oluşturmaktadır. Bölge dışı aktörlerin soruna
ilişkin kendi aralarındaki çatışmacı yaklaşımları ve Suriye’nin kendine
özgü koşulları nedeniyle Kuzey Afrika’da yaşanan “Arap Baharı” Suriye
topraklarında uzun süren bir iç savaşa, uluslararası düzeyde ise
karmaşık bir uluslararası çatışmaya dönüşmüştür. Uluslararası politika
açısından Suriye sorununu karmaşıklaştıran temel faktör, sürece
doğrudan/dolaylı müdahil olan bölgesel ve küresel aktörlerin birbirinden
farklı ve çatışan çıkar, yaklaşım ve pozisyonları olmuştur. Aktör
temelinde, Türkiye’nin eleştirel tutumu; Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) ve Avrupa Birliği’nin (AB) Suriye Devlet Başkanı Beşar
Esad’a iktidarı bırakma çağrısı karşısında İran’ın Şam yönetimini koşulsuz
desteklemesinin yanı sıra Rusya ve Çin’in Birleşmiş Milletler
Örgütünün (BM) Suriye’ye yaptırım kararlarını veto etmeleri, tarafların
çatışan pozisyonlarının genel görünümünü yansıtmaktadır. Çıktıları
itibarı ile Suriye sorunun gerek Ortadoğu’nun gerekse dünya politikasını
etkileme potansiyeli güçlü görünmektedir. Çalışmanın genel
olarak amacı, Rusya’nın güncel bir uluslararası sorun olan Suriye meselesine
yaklaşımını ve çatışmanın çözümlemesi konusunda yaptığı
diplomatik girişimleri etraflıca analiz etmektir. İlk olarak “Arap Baharı”
yaklaşımı genel çerçevesi içine yerleştirecek olan Suriye sorununu
Rusya’nın kendi çıkarları ve dünya siyaseti açısından nasıl algıladığı
ve tanımladığı ele alınacaktır. Daha sonra Suriye sorunu konusunda
Rusya’nın yaklaşımının biçimleşmesinde etkili olan içsel ve dışsal faktörler
ve dinamikler temelinde Moskova’nın “Arap Baharı” çerçevesinde
izlediği politikalar meydana gelen değişim ya da kalıcılık açısından
tartışılacaktır. Son olarak, Rus dış politikasının konseptüel dayanakları
temelinde “insani müdahale” kavramı ve uygulamalarına muhalif
yaklaşımı değerlendirilecektir.
FULL TEXT (PDF):
- 48