THE ROLE OF NON-GOVERNMENTAL ORGANIZATIONS (NGO) WITHIN THE CONTEXT OF SOCIAL CAPITAL ON SUSTAINABLE SOCIO-ECONOMIC DEVELOPMENT PROCESS IN TURKEY
Journal Name:
- Akademik Bakış
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The most important necessity for being provided of sustainable
socio-economic development is strategic plans which are constant and long
term, prepared with social agreement, have infrastructure. In this context,
the participating deficiencies of local actors are seen about previous
plans. Besides, the disaccording of the provinces’ requirements with
these prior plans exposes implementation difficulties. Nowadays, it has
become a necessity that National Development Plans (NDP) must be to
center from provinces, not from center to provinces. Because of this, before
all else, Turkey should do workings for developing local infrastructure.
Non-governmental Organizations (NGO) can assist to the practicable,
rationalistic, realistic plans preparation process, supporting these
infrastructure development workings and providing the public participation
to the planning activities. For that reason, the necessity that must be done
is achieving the participation of economic and social groups in society to the
government’s policy making process and strengthening the accords and
collaborations between civic authorities and civilian population and also
between civilian groups themselves. The line of least resistance for this
is using the NGOs that know those districts best, chose these regions as
working areas and have different workspaces.
With the lately democratization, civilization and localization process,
NGOs have taken more and more place in countries’ socio-economic
structures. This study aims to emphasize the role and importance of
NGOs as a part of social capital on countries’ sustainable socio-economic
development process within the context of Turkey.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Türkiye’de sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınmanın sağlanması
için en önemli gereklilik, toplumsal mutabakat ile hazırlanmış, alt yapısı
kurulmuş, uzun vadeli ve sürekliliği olan stratejik planlardır. Bu
bağlamda daha önce hazırlanan kalkınma planlarının yerel dinamiklerin
katılımından uzak olduğu göze çarpmaktadır. Ayrıca merkeze uzak kırsal
kesimin ihtiyaçları ile bu planların yeterince örtüşmemesi uygulama
sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Günümüzde Ulusal Kalkınma
Planları (UKP)’nın merkezden taşraya doğru değil, taşradan merkeze
doğru olması zorunluluğu doğmuştur. Bu doğrultuda, Türkiye’nin
öncelikle yerel alt yapıyı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapması
gerekmektedir. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da bu alt yapı
geliştirme çalışmalarını destekleyerek ve toplumun planlama faaliyetine
katılımını sağlayarak uygulanabilir, akılcı ve gerçekçi planlar
hazırlanması sürecine yardımcı olabilirler. Bunun için öncelikli yapılması
gereken, toplumdaki ekonomik ve sosyal birimlerin, hükümetin ekonomik ve
sosyal politikalarının oluşturulmasına katılımlarının sağlanması, hükümet
ile toplumsal kesimler arasında ve toplumsal kesimlerin kendi içindeki
uzlaşma ve işbirliğinin güçlendirilmesidir. Bunun da en kolay yolu, o yöreyi
en iyi bilen ve bu bölgeleri çalışma alanı olarak seçmiş, faaliyet alanları
çok çeşitli olan STK’ların aracı olarak kullanılmasıdır.
STK’lar günümüzde yaşanan demokratikleşme, sivilleşme ve
yerelleşme süreciyle birlikte ülkelerin sosyo-ekonomik yapısında gettikçe
daha fazla yer almaktadırlar. Bu çalışma, bu doğrultuda, sosyal
sermayenin bir parçası olarak ele alınan STK’ların, ülkelerin
sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınma sürecindeki yeri ve önemini
Türkiye kapsamında ele almaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 13
1-26