Journal Name:
- Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Problem Statement: Learning has an emotional dimension in that it takes place by the individual’s own activity.
The state of mind where the individual learner has been is one of the most important factors that facilitate his
learning process or make it difficult. Feelings and desires such as internal distress, joy, pleasure and boredom
play a strategic role in learning. Taking into account the sentimental dimension of learning at the level of
teaching can facilitate significantly the task of teachers and learners.
Purpose of the Study: In this study, we aim to analyze by a descriptive approach the effects and benefits of the
establishment of a psycholinguistic-based model for the creation of groups within the class. This analysis is
conducted in the framework of model cooperative learning in foreign language teaching and we also intend to
offer some suggestions.
Method(s): At the first level, the method of study is based on procedural information and on the social and
emotional strategies at the second level. In other words, we intend to handle how information is to be taught in
the teaching of foreign languages and to implement Fijalkow's application in the creation of groups of foreign
language teaching in the classroom. When the groups are composed, not the level of learners’ knowledge but the
level of their social relations must be considered, because the individual has a social existence and learning is a
psychological phenomenon related to the emotions. In this respect especially when it comes to foreign language,
learning exhibits much more of a social-emotional appearance in some dimensions. In other words, this method
takes into consideration requests of the learners. In terms of the social relationship between them, the groups
acquire a shape according to the communities established by the individuals willing to work together and be
together. The teacher himself is the responsible of making these arrangements within the framework of a
particular system.
Findings and Discussions: We need the existence of other people to develop linguistic skills in teaching of
foreign language as well as in the first language acquisition. Thus, activities in groups formed by this approach
can create both opportunity to use language thanks to mutual interaction for learners and increase the motivation
to learn of the people who want to work together.
Conclusions and Recommendations: In the acquisition of native language or learning/teaching a foreign
language, natural language learning requires more mutual interactions in comparison with other disciplines. In
foreign language teaching, cooperative learning models provide opportunities for learners to interact with others.
For a healthy interaction, in a model cooperative learning environment, taking into account levels of social
relation rather than levels of academic knowledge may engender important results, especially for learners.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Öğrenme, bizzat bireyin kendi etkinliğiyle gerçekleştiği için duygusal bir boyut taşır. Öğrenen bireyin
içerisinde bulunduğu ruh hali onun öğrenmesini kolaylaştıran veya zorlaştıran en önemli etkenlerden biridir.
İstek, iç sıkıntısı, neşe, zevk, bıkkınlık gibi duygular ve arzular öğrenmede stratejik bir rol oynar. Öğretim
düzeyinde öğrenmenin duygu boyutunun dikkate alınması eğitim aktörlerinin (öğreten/öğrenen) işini önemli
düzeyde kolaylaştırabilir. Biz bu çalışmamızda yabancı dil öğretiminde işbirliğine dayalı öğrenme modeli
çerçevesinde sınıf içerisinde grupların oluşturulmasına yönelik psikolinguistik temelli bir modelin
uygulanmasının öğrenen üzerindeki etkilerini, öğrenme olgusu açısından yararlarını betimsel bir yaklaşımla ele
almayı ve bazı öneriler sunmayı amaçlamaktayız. Çalışmamızın yöntemi birinci düzeyde süreçsel (procédural)
bilgiler, ikinci düzeyde ise sosyal ve duygusal stratejiler üzerine dayanmaktadır. Başka bir ifade ile yabancı dil
öğretiminde bilginin nasıl öğretilmesi gerektiğini ele almayı ve Fijalkow’un ortaya koyduğu modeli yabancı dil
öğretiminde sınıf içi grupların oluşturulmasında uygulamayı amaçlamaktayız. İster anadil edinimi ister yabancı
dil öğrenimi/öğretimi söz konusu olsun bir doğal dili öğrenme diğer disiplinlerde olduğundan daha fazla
karşılıklı etkileşimleri zorunlu kılar. Yabancı dil öğretiminde işbirlikli öğrenme modelleri öğrenenlere
etkileşimde bulunma fırsatları sunar. Bu etkileşimin sağlıklı olabilmesi için işbirliğine dayalı öğrenme
yönteminde akademik bilgi düzeyinden ziyade sosyal ilişkiler düzeyinin göz önünde bulundurulması özellikle
öğrenenler için oldukça verimli sonuçlar yaratabilir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
31-40