Systematical Protection Planning Approach: The Case Of Aegean Coastal Area
Journal Name:
- Ankara Üniversitesi Çevrebilimleri Dergisi
Keywords (Original Language):
Abstract (2. Language):
Turkey, which is a very rich country in biodiversity especially in comparison with Europe,
is said to be in such a negative process in which the biodiversity richness is degrading, decreasing and
even becoming extinct. Therefore, Turkey aims to pass on its natural resources and biodiversity to the
new generations in accordance with international development concerning environment with
protection – usage balance through making legal infrastructure of the Nature Conservation Tools.
Recently, which means determining potential protected areas, first examples of it held by vairous
univeristies and NGOs, has been in the agenda of our Turkey’s nature conservation. Potential
protected areas network in Aegean Coastal Area has been identified by the Biodiversity Monitoring
56
Unit of the GEF – Biodiversity and Natural Resource Management project that has been run by the
Ministry of Environment and Forestry using the systematical protection planning approach.
The network of protected areas which is subject of this study and have been conducted in Agean
Coastal Area with Systematical Protection Planning Approach and would ensure protection aims in
most effective way for all biodiversity has been determined with the analysis which have been carried
out in GIS. Also, Proposed protection areas have been prioritized among themselves, protection
priorities have been determined for each one and protection suggestions have been made up. To keep
the protection costs at the minimum level, social – economic data and threat layers have been
evaluated related to the region and to keep the amount of protected areas at the minimum level
optimisation algorithms have been used. In the analyses, surveys of polls, field and litarature
implemented towards the large mammals in the region, classified vegetation layer datas, buterfly datas
gained from litarateure, datas related to endemic plant species depend upon field and litarature surveys
and vegetation layer datas gained from satellite images and verified with field survey have been used.
The areas which allow biodiversity of Egean Coastal Area to be least cost and most productive heve
been determined through mapping and analysing the stress and threats on the biodiversity using GIS
by region staff and including them into the process of determining of primary protected areas.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Biyolojik çeşitlilik zenginliği yönüyle Avrupa kıtası ile kıyaslandığında önde gelen ülkemizin,
tür çeşitliliğinin bozulma, azalma ve yok olma aşamalarından oluşan olumsuz bir süreç içerisinde
olduğu ifade edilmektedir. Bundan dolayı ülkemiz doğa koruma araçlarının hukuki altyapısını
oluşturarak, doğal kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliğini uluslararası gelişmelere de paralel bir şekilde
koruma kullanma dengesi içerisinde gelecek nesillere aktarmayı amaçlamaktadır. Son yıllarda
potansiyel korunan alanları belirleme anlamında ilk örneklerini çeşitli üniversite ve sivil toplum
kuruluşlarının gerçekleştirdiği Sistematik Koruma Plânlaması yaklaşımı, ülkemiz doğa korumacılığı
gündeminde yer almaktadır. Bu itibarla Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yürüttüğü Biyolojik Çeşitlilik
ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi (GEF II) kapsamında oluşturulan Biyolojik Çeşitlilik İzleme
Birimi tarafından, Kıyı Ege Bölgesi’ne ait potansiyel korunan alanlar ağı, sistematik koruma
plânlaması yaklaşımıyla ortaya çıkarılmıştır.
Bu çalışmaya konu olan ve Kıyı Ege Bölgesi’nde gerçekleştirilen Sistematik Koruma Plânlaması
yaklaşımı ile, bölgedeki tüm biyolojik çeşitlilik için koruma hedeflerine en verimli biçimde
ulaşılabilecek koruma alanları ağı, coğrafi bilgi sistemleri ortamında yürütülen analizlerle
saptanmıştır. Ayrıca, önerilen koruma alanları, kendi aralarında önceliklendirilmiş, her biri için
koruma öncelikleri belirlenmiş ve koruma önerileri oluşturulmuştur. Koruma maliyetlerini asgari
düzeyde tutmak amacıyla bölgeye ilişkin sosyo-ekonomik veriler ve tehdit katmanları da
değerlendirmeye alınmış, korunacak alan miktarını en alt düzeyde tutmak için optimizasyon
algoritmaları kullanılmıştır. Analizlerde, büyük memelilere yönelik bölge genelinde uygulanan anket,
arazi ve literatür çalışmaları, literatürden derlenen kelebek verileri, arazi ve literatür çalışmalarına
dayanan nadir/endemik bitki türlerine ilişkin veriler ile uydu görüntülerinden elde edilen ve arazi
kontrolleri ile desteklenerek sınıflandırılan vejetasyon katmanı verileri kullanılmıştır. Biyolojik
çeşitlilik üzerindeki baskı ve tehditlerin, bölge ekipleri tarafından coğrafi bilgi sistemleriyle
haritalanması ve analiz edilerek öncelikli koruma alanlarının belirlenmesi sürecine dahil edilmesiyle,
Kıyı Ege Bölgesi’ne ait biyolojik çeşitliliğin en az maliyetle en verimli biçimde korunmasına olanak
veren alanlar saptanmıştır.
- 2
37-54