THE REFLECTIONS OF ATOMIC BOMBINGS IN JAPAN ON THE TURKISH PRESS DURING WORLD WAR II.
Journal Name:
- Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
| Author Name | University of Author |
|---|---|
Abstract (2. Language):
Second World War not only the past century, and throughout the history of the area with the largest impact has been the bloodiest war. Between 1939-1945 millions of people have died in the war which lasted for 6 years. To ensure that Japan's surrender, the atomic bombs in Japan in the Second World War are one of the most painful. Hundreds of thousands of deaths of people, tens of thousands of people from receiving the wounds had caused permanent. Towards the end of the war, Most of the Japanese naval fleet of ships were sunk in air and naval forces had been paralyzed. Industry has been destroyed and the population is already depleted food stocks. In such a case, the
Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:10, Sayı:1, Mart 2012
Doç. Dr. Mustafa Aksoy Armağan Sayısı
249
use of an atomic bomb was really needed? This has been a controversial issue. Japanese people in Hiroşima and Nagazaki, they understood what happened after the war. The dimensions of the destruction of bombs were laid in hardly understood the true sense of the world's agenda. The same situation true for Turkey. Turkey, tried to retreat to his side by the Allies in World War II. sometimes it even forced to. But Turkish administration, chose to continue the policy of balance until the end of bombs dropped in this process, the logic of war, fighting human morality, conscience had changed. After the Cold War continued, the building was on top of this mentality. In this article Turkey is a country with a neutral position in the atomic bombs in Japan how to look at the this situation and Conveyed to the reader told how the Turkish press this shame of humanity
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
II. Dünya Savaşı yalnızca geçtiğimiz yüzyıldaki değil, tarih boyunca görülen, en geniş etki alanına sahip ve en kanlı savaş olmuştur. 1939-1945 tarihleri arasında 6 yıl süren savaşta milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Japonya’nın teslim olmasını sağlamak için Japonya’ya atılan atom bombaları II. Dünya Savaşı’nın en acı yönüydü. Yüzbinlerce kişinin ölmesine, onbinlerce insanın da kalıcı yaralar almasına neden olmuştu. Savaşın sonlarına doğru Japonların deniz filosunda bulunan gemilerin büyük kısmı ya batmış ya da kullanım dışıydı. Hava ve deniz kuvvetleri felce uğramış, endüstrisi tahrip olmuştu ve halkın yiyecek stokları zaten tükenmişti. Böyle bir durumda atom bombasının kullanılması gerçekten gerekli olup olmadığı tartışılan bir konu olmuştur. Japon halkı Hiroşima ve Nagazaki’de olup bitenleri ancak savaş sona erdikten sonra anlayabilmişlerdi. Bu yıkımın boyutları bombaların atıldığı dönemde dünya gündeminde de gerçek manasıyla anlaşıldığı pek söylenemez. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir. Türkiye II. Dünya Savaşı’nda Müttefikler tarafından kendi yanlarında savaşa katılmaya ikna edilmeye çalışılmakta hatta zaman zaman da zorlanmaktaydı. Türk yönetimi ise, sonuna kadar denge politikasını sürdürmeyi tercih etmişti. Bu süreçte atılan bu bombalarla öncelikle savaşın mantığı, savaşan insanın ahlakı, vicdanı değişmişti. Sonrasında dayatılan Soğuk Savaş da bu yeni zihniyetin üstüne bina edilmişti. Bu makalede Japonya’ya atılan atom bombalarının tarafsız bir ülke konumunda olan Türkiye’de nasıl karşılandığı özellikle Türk basınının bu insanlık ayıbını okuyucusuna nasıl ulaştırdığı gösterilmeye çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
248-265