Journal Name:
- Dil Araştırmaları
Author Name |
---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Alışılmış olarak Türk runik alfabesi diye bilinen alfabeyle yazılmış
kitabeler 19. yüzyılın son on yılında deşifre edilmiştir. O zamandan bu yana, bu
alfabenin kökeni defalarca tartışılmış; ancak tamamıyla tatmin edici bir açıklama
ileri sürülmemiştir. Bu çalışmada, probleme farklı bir açıdan yaklaşmayı
öneriyor, makul ve mantıklı olacağını ümit ettiğim bir kanıt öne sürüyorum.
Yazmak, medeniyetin en işe yarayan kazanımlarından biridir ve bütün
medeni insanlar kendi dillerinde yazı yazabilirler. Yazı sistemleri bütün insanlar
tarafından ya da bütün insanların yararı için değil; aslında, böyle bir sisteme
kendi amaçları için ihtiyaç duyan hükümdar ya da din adamlarının emriyle veya
onların çıkarları için icat edilmiştir.
İlk yazı sistemleri birbirinden bağımsız olarak, Asya’da, daha net olarak
Mezopotamya ve Çin’de; Mısır’da ve Kuzey-Orta Amerika’da icat edilmiştir.
Bu sistemler icat edildikten sonra, kendi yazı sistemlerine sahip olmak
isteyen insanlar, sistemlerini çiziklerden başlayarak yeniden keşfetmek zorunda
kalmadılar. Yapmaları gereken tek şey, sistemi daha gelişmiş olan komşularından
almak ve kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirmekti.
Kalıcı yazı kayıtlarının, hükümdar ya da tapınaklara ait taşınabilir
veya taşınamaz malların, onların emirlerindeki iş gücü ve benzeri öğelerin
daimi olarak saklanması amacıyla icat edildiğine dair kanıtlar bulunmaktadır.
Kanıtlar bulunmasa dahi bunun böyle olması çok muhtemeldir. İcadından
hemen sonra yazının, hükümdarların hayatları boyunca yaptıkları büyük işleri
ya da ölümlerinden sonra mezar taşı ve kutsal kitap yazılarını, karışık duaları
ve benzerlerini kaydetmekte kullanışlı olduğu kanıtlanmıştır. Daha sonra,
hükümdarların uzak iller ya da yabancı ülkelerdeki temsilcileriyle ve bağımsız
monarşilerin birbiriyle iletişimini kolaylaştırdığı için, yazının kaydetme işi
kadar iletişimde de kullanışlı olduğu ortaya çıkmıştır. Zaman içinde tüccarların
iletişim kurmalarını ve anlaşma yapmalarını kolaylaştırmak için ticari amaçlarda
da kullanışlı bir hâl almıştır.
Her yazı sistemi, insanlar tarafından kendi dillerini yazmak için icat
edilmemiştir. Örneğin, Etiyopya’dakiler hariç hemen hemen bütün modern
Afrika dilleri, ülkelerine gelip yerlilerin dinlerini değiştirmeyi amaçlayan Hıristiyan veya Müslüman misyonerler tarafından, onlar için icat edilen alfabeler
ile yazılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 11
163-183