Evaluation of the Results of Hip Ultrasonography which Applied for Screening of Developmental Hip Dysplasia
Journal Name:
- Fırat Tıp Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Objective: In this study, it was aimed to determine the incidence of the DDH inthe infants 0-9 months old.
Materials and Methods: 620 hips of 301 infants with the age of 0-9 months were examined with ultrasonography by using the Graf method for DDH screening. Of 310 infants, 620 hips were evaluated according to the Graf's method. There were 137 boys and 173 girls of our patients. The relationships between physical signs or risk factors for DDH and hips which are dysplastic or dislocation, were assessed. The patients clinically or sonographically diagnosed as DDH in newborn period were reevaluated six weeks later.
Results: As a results; according to the Graf method, of 620 hips, %6.93 were tip-Ia, %78.39 were tip-Ib, %9.52 were tip-IIa, %0.32 were tip-IIb, %1.45 were tip-IIc, %0.81 were tip-D, %2.1 were tip-III and %0.48 were tip-IV. In our study, the frequency of dysplasia was found %14.7 and the frequency of dislocation was found %3.4. Of %92.7, the new-borns had the Graf's type-II hip in newborn period was not brought to the control examination by their parents.
Conclusion: Although parents were informed about DDH, most of them did not come for control USG examination was showed us that some belief still did not changed in our region and national health policy is inadequate. Ultrasonography is important for the early diagnosis and follow-up of DDH. To define the real frequency of the hip dysplasia, the control USG should be performed six weeks after the completion of hip development.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Amaç: Bu çalışmada 0-9 aylık bebeklerde gelişimsel kalça displazisi (GKD) sıklığını belirlemek amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Kliniğimize başvuran 0-9 aylık 310 bebeğin 620 kalçası, Graf yöntemi kullanılarak ultrasonografik olarak incelendi. Olgularımızın 137'si (%44.2) erkek, 173'ü (%55.8) kızdı. Fizik muayene bulguları ve risk faktörleri ile displazik ve desentre kalçalar arasında ilişkiler değer¬lendirildi. Yenidoğan döneminde klinik veya sonografik olarak GKD tanısı konulan hastalar 6 hafta sonra tekrar değerlendirildi.
Bulgular: İnceleme sonucunda, Graf metoduna göre sınıflandırıldığında; 620 kalçanın incelemesinde %6.93 tip Ia, % 78.39 tip Ib, %9.52 tip Ila, % 0.32 tip IIb, %1.45 tip IIc, %0.81 tip D, %2.1 tip III ve %0.48 tip IV kalça saptandı. Çalışmamızda displazi sıklığı %14.7, desentre kalça sıklığı ise %3.4 olarak bulundu. Yenidoğan döneminde Graf tip II kalça tespit edilenlerin %92.7'i ebeveynleri tarafından kontrol muayenesine getirilmedi. Sonuç: Gelişimsel kalça displazisi bölgemizde hala önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen GKD'li hastaların ebeveynleri hastaların takip ve tedavisi için yeterli ilgiyi göstermemektedirler. Gelişimsel kalça displazisinin erken tanı ve takibinde ultrasonografi önemlidir. Gerçek displazi sıklı¬ğını belirlemek için fizyolojik gelişimin tamamlandığı ilk altı haftadan sonra kontrol ultrasonografisinin yapılması gerekir.
FULL TEXT (PDF):
- 4
178-183