Clinical features and outcomes of treatment in our patients with orbital cellulitis
Journal Name:
- Gülhane Tıp Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
In our study we aimed to evaluate the
clinical features, etiologies and outcomes
of treatment in our patients with orbital
cellulitis. Medical records of 17 cases
diagnosed to have orbital cellulitis
between February 1995 and March 2006
were retrospectively reviewed. Symptoms of patients, results of ocular and
periocular examination, laboratory and
radiologic findings, etiologic agents, and
medical and surgical treatment modalities
administered were recorded. There were
10 male and 7 female patients, and their
ages ranged between 2 to 82 years.
Follow-up period ranged between 2
months to 9 years. The sources of orbital
cellulitis were orbital trauma in 2 cases,
intraorbital foreign body in 2 cases, dacryocystitis in 3 patients, paranasal sinusitis
in 8 patients, and endogenous spread in 2
cases. One immunosupresive patient was
lost despite enucleation and intensive systemic therapy. We did not observe any
relapses in our cases, and none of our
patients lost their vision after therapy
when compared to that before therapy.
Orbital abscesses were surgically drained
in 2 cases and lesion becoming granulation
tissue was excised in 1 case. As a conclusion orbital cellulitis is a life-threatening
condition when not treated appropriately
and in immunocompromised patients.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çalışmamızda orbital sellülitli olguların klinik özelliklerinin, etiyolojik sebeplerinin ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Şubat 1995 ile Mart 2006 tarihleri arasında orbital sellülit tanısı konmuş 17 olgunun kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların yakınmaları, göz ve perioküler muayene bulguları, biyokimyasal ve radyolojik bulgular, etiyolojik ajanlar, uygulanan tıbbi ve cerrahi tedaviler kaydedildi. Olguların 10'u erkek, 7'si bayan olup, yaşları 2 ile 82 yıl arasında değişiyordu. Tüm olgular 2 ay ile 9 yıl arasında takip edildi. Orbital sellülitlerin 2'si travma, 2'si intraorbital yabancı cisim, 3'ü dakriyosistit, 8'i paranazal sinüs enfeksiyonu, 2 olguda ise endojen kaynaklı olarak ortaya çıkmıştı. İmmünsüpresif bir olgu enükleasyon ve yoğun sistemik tedaviye rağmen kaybedilmiştir. Olgularımızda nüks görülmemiş olup başvurdukları görme seviyelerine göre tedavi sonrası görme kaybı olmamıştır. Üç olguda gelişen orbital abseden 2'si drene edilmiştir. Bir olguda ise granülasyon dokusu şeklini alan lezyon eksizyonel biyopsi ile alınmıştır. Sonuç olarak orbital sellülit uygun tedavi yapılmadığı durumlarda ve immünsüpresif hastalarda hayati tehlike doğurabilecek ciddi bir klinik tablodur.
- 2
81-86