Colonial Tools and Methodology Used by Colonial States A Case Study: Belgian Colonial Period in Congo
Journal Name:
- Güvenlik Stratejileri Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
During the second half of the XIX century, when Germany built its unity under the
leadership of Bismarck, European powers shared the African Continent at the Berlin
Conference in 1885. As a shareholder, Belgium had controlled Congo, which was
almost eighty times bigger than itself, for along time, thanks to the colonial tools and
methods. Belgium’s administration in Congo stands as a case study for colonization
applied in all over the Africa during the XIX and XX centuries. Western Countries
who claimed that they were in Africa for the sake of civilization, ended up transporting
the resources of Africa for more than one century and conducted a severe policy
which has had impacts lasting up to today by imposing western languages and religion
on Africans. It has been focused on following basics: as colonial tools “language”
and “religion”, as colonial methods “mission”, term of “civilization”, “social” and
“work order” in colonies, “education system” and the means of “transporting the colonies’
resources”. In this research, it has been noted that European Colonial Powers
entered African countries with the motto “civilization”, but changed the language and
religion of the Africans via mainly missions, enforced their power with the help of the
social class and education system set in colonies, transported the natural resources of
colonies and improved their own wealth. In this paper, it is concluded that while
colonialism ended, the same tools and methods are continued to be used under the theoretical
name of “neo-colonialism”.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
XIX’uncu yüzyılın ikinci yar›s›nda, Almanya’nın Bismarck liderliğinde birlik ve
beraberliğini sağladığı dönemde, Avrupalı devletler Berlin Konferansı’nda Afrika
kıtasını sömürge haline getirip paylaşmışlardır. Genç bir ülke olan Belçika hissedarlardan
birisidir. Belçika kendisinden yaklaşık seksen kat daha büyük bir devlet olan
Kongo’yu, kullandığı sömürgecilik araç ve yöntemleri sayesinde uzun süre yönetmiştir.
Kongo’daki Belçika idaresi XIX ve XX yy.larda tüm Afrika’da uygulanmış olan
sömürge yönetimleri için fikir veren bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı
ülkelerinin Afrika’ya medeniyet getirme amacı ile girmelerine rağmen, yaklaşık bir
asırlık süre içerisinde kendi dil ve dinlerini dayattıkları, Afrika’nın kaynaklarını batı
ya taşıdıkları ancak medeniyet adına uzantıları günümüze kadar gelen pek çok soru
işareti bırakacak uygulamalarda bulundukları gözlemlenmektedir. Sömürgecilik
aracı olarak “dil” ve “din”in kullanımı, bu iki temel sömürgecilik aracı ile birlikte
temel metotlar olarak “misyonerlik”, “medenilefltirme” kavram›n›n kullanılışı,
sömürge devletlerinde kurulan “sosyal düzen”, “iş gruplar›”, “eğitim sistemi” ve
ekonomik kaynakların transferi için oluşturulan “taşıma sistemi” üzerinde durulmuştur.
Çalışmada, Avrupalı sömürge devletlerinin medeniyet getirme adına
Afrika’ya girdikleri, önce Afrikalıların dil ve dinlerini değiştirdikleri, bu işlemi de
misyonerleri kullanarak gerçekleştirdikleri ve sömürge ülkelerinde kurdukları eğitim
sistemi ve yerel sosyal sınıflarla sömürgeci otoritelerini güçlendirdikleri ve sömürge
ülkelerinin ekonomik kaynaklarını kendi ülkelerine taşıyarak refah düzeylerini artırdı
kları, bu uğurda bazen işkenceye varan metotlar uyguladıkları bulgularına ulaşılmıştır. Sömürgecilik klasik anlamda sona ermesine rağmen “yeni sömürgecilik” anlayışı altında aynı araç ve metotların halen kullanılmaya devam edildiği sonucuna
varılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 14
117-141