THE EFFECT OF COMPETITIVE ANXIETY ON THE RESTING HEART RATE ABSTRACT
Journal Name:
- Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The purpose of this study was to determine the relationship between competitive anxiety and resting heart rate, and to investigate the effect of competitive anxiety on the resting heart rate. For this purpose, 12 female competitive swimmers (age 15 ± 1.2) volunteered for this study. Subjects primarily completed Eysenck Personality Inventory (EPI). 12 extravert subjects were choosen as a result of assessing of EPI. The telemeter was used to measure the resting heart rate. One week before the competition period subjects completed Spielberger State-Trait Anxiety Inventory (STAI) after the evening training session and then telemeters were put on the subjects. Telemeters remained on subjects throughout the night. Subjects marked their telemeters by pressing their watches switch before they slept and after they woke up. All of the procedures were repeated again once at the same week. The same procedures were applied a day before the competition. Subjects completed STAI in the competition morning again. ANOVA in repeated measures, Tukey test and Pearson Product Moment Corelation Coefficient were used to analyse the data. Statistical analysis showed that there was no significant difference between resting heart rates in the training season and the precompetitive season (p>0.05). In addition, there was no significant difference among trait anxiety points in the same seasons (p>0.05). However, there was significant difference among state anxiety points in the same seasons (p<0.05). But this difference originated in the second state anxiety points in the training season There was no significant relationship between state/trait anxiety and heart rate in the training season (p>0.05). Also, there was no significant relationship between state/trait anxiety and heart rate in the precompetitive season (p>0.05). Findings showed that the resting heart rate used as an indicator of anxiety was to be considered as being independent of physical stress did not related to psychological measurement of anxiety.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu çalışmanın amacı; müsabaka öncesi meydana gelen kaygı ile fizyolojik bir değişken olan kalp atım hızı (KAH) arasındaki ilişkiyi incelemek ve kaygının KAH üzerine etkisini araştırmaktır Yaş ortalamaları 15 ±1.2 olan 12 genç bayan yüzücü çalışmaya denek olarak alınmışlardır. Deneklere önce Eysenck Kişilik Envanteri verilmiştir. Bu envanterin değerlendirilmesi sonucu dışadönük olan 12 denek çalışmaya alınmışlardır Antrenman döneminde akşam antrenmanı sonrası Spielberger Durumluk Sürekli Kaygı Envanteri (STAI) uygulanmış ve kalp atım hızı ölçer araç takılmıştır Araç sporcuda sabaha kadar takılı kalmıştır ve sporcu akşam yattığında ve sabah uyandığında aracın düğmesine basarak yatış ve kalkış saatlerini belirtir işaret koymuş ve aracı çıkarmıştır Tüm bu işlemler antrenman döneminde bir kez daha tekrarlanmıştır. Aynı işlemler müsabakadan bir gün önce akşam uygulanmıştır. Müsabaka sabahı tekrar STAI verilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizi, Tekrarlı Ölçümlerde Varyans Analizi, Tukey testi, Pe¬arson basit korelasyon tekniği kullanılarak yapılmıştır istatistiksel analizler sonucu, antrenman dönemi ve müsabaka öncesi dönemdeki kalp atım hızı değerleri arasında anlamlı farklılık olmadığı bulunmuştur (p>0.05). Ayrıca antrenman dönemi ve müsabaka öncesi dönemde sürekli kaygı puanları arasında da anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Yine aynı dönemlere ait durumluk kaygı puanları arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Fakat bu farklılık, müsabaka öncesi dönemdeki durumluk kay 1 puanlarından değil, antrenman döneminde ikinci kez ölçülen durumluk kaygı puanlarından kaynaklanmaktadır. Antrenman döneminde ölçülen gecelik kalp atım hızı değerleri ile aynı dönemde ölçülen sürekli ve durumluk kaygı puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05). Müsabaka öncesi dönemde ölçülen gecelik kalp atım hızı değerleri ile aynı dönemde ölçülen sürekli ve durumluk kaygı puanları arasında da anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05). Elde edilen bulgular fiziksel stresten bağımsız olarak, duygusal boyutlu kaygının fizyolojik göstergelerinden olan kalp atım hızının tek başına kaygının psikolojik ölçümleri ile anlamlı ilişkiler vermediğini göstermektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 3
18-32