IMPORTANCE OF MULTISLICE COMPUTED TOMOGRAPHY FOR THE DIAGNOSIS OF SILENT ISCHEMIA AND MYOCARDIAL INFARCTION: TWO CASE REPORTS
Journal Name:
- İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Multislice computed tomography (MSCT) is an important tool for the noninvasive evaluation, intervention and cure of
coronary disease. We have presented here the assessment of a coronary artery disease in a 85 years old man and another 59
years old man, using a MSCT. First patient was admitted to the Cardiology Department with exercise dispnea, and palpitation
from time to time spending for about last one month. His ECG and Exercise ECG were normal (Figure 1). To the patient who is
a medical doctor denying directly coronary angiography (CA), so CMST technique was performed (Figure 2); severe coronary
artery stenosis (%95) at middle segment of LAD was detected. Single coronary artery lesion (LAD) was detected by CA.
(Figure 3). Percutaneous coronary intervention was performed for LAD lesion and drug-eluting stent was implanted after
balloon predilatation (Figure 4,5). The patient was examineted routinely and in the three mounthly periods time. He was
asymptomatic at the end of the 4 years of the procedure. Second patient was admitted with trivial sore throat together with
minimal diaphoresis during rest and with elevated cardiac enzymes. His ECG (Figure 6) was normal. In the MSCT-Fig.7,
completely total occlusion in the Cx, critical stenosis of LAD arteries. His invasive CA was completely parallel to the MSCT
(Figu8). Drug-eluting stents were implanted these two lesions in the same prosedure. This patient also was asymptomatic at the
end of the 3 years of the procedure.
We conclude that, MSCT is very important divice for silent ischemia and asymthomatic acute myocardial infarction
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Çok kesitli bilgisayarlı tomografi (ÇKBT-MSCT), koroner arter hastalığının tanısında ve tedavisinde kansız bir tanı aracı
olarak dikkat çekici bir konuma gelmiştir. Bu yazıda koroner arter hastalığı olan 85 yaşında sessiz miyokard iskemili bir olgu
ve 59 yaşında sessiz (semptomsuz) subakut posterior miyokard infarktüsü geçiren başka bir olgunun ÇKBT ve invasiv girişimle
tanı ve tedavileri sonrası uzun dönem takipleri sunulmuştur.
Birinci hasta, ilk defa eforla ortaya çıkan nefes darlığı ve çarpıntı ile başvurmuştu. Hastanın EKG ve maksimal efor testi normal
olarak saptandı. Angina ekivalanı olarak düşünülen bulguları nedeniyle hastaya koroner arteriyografi (KA) önerildi. Direkt
koroner anjiyografi yaptırmayı kabul etmeyen hastamıza uygulanan ÇKBT yöntemiyle, LAD arterin orta segmentinde ileri
derecede (%95) stenoz oluşturan, lümeni daraltan, soft, “vulnerable” aterom plağı saptandı. Bu kansız tetkik, hastamızın
koroner anjiyografi ve intra koroner stent grişimi yapılmasına razı olmasını sağlamış ve bu tehlikeli lezyona konulacak stentin
tipi ve ölçülerinin tayinine girişimden önce kılavuzluk etmiştir. Hastamızın, girişimden sonraki üçer aylık aralarla yapılan rutin
kontrollerinde 4. yılında hiçbir şikâyetinin bulunmadığı görülmüştür.
İkinci hastamızın, istirahat halinde iken, ensesinde terlemenin eşlik ettiği nazofarenksinde hafif yanma hissi şikayeti olmuş, kan
biyokimyasında tesadüfen saptanan kalp enzimlerinin yüksekliği nedeniyle, Kliniğimize yönlendirilmişti. KA yi invaziv oluşu
nedeniyle istemeyen bu hastamızda da, ÇKBT sol sirkumfleksin proksimalden itibaren tam tıkanıklık ve LAD arterin ortasında
kritik stenoz gösterdi. Bu kansız yöntem (ÇKBT) tanı ve tedavide kesin karar verdirici olup, klasik KA ve intra koroner girişim
yapılmasında, hastanın olurunun alınmasında ikna edici olmuş ve intra koroner stent girişiminde Cx artere öncelik tanınması
açısından da girişimimize kılavuzluk etmiştir.
- 2
35-42