Buradasınız

DÜNYADA PETROL VE TÜRKİYE

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Bilindiği gibi Türkiye'de ham petrol üretimi 1960 yılları başında ümit verici bir gelişme göstermiş, 1968 yılından sonra ise duraklama devresine girerek son 8 yılda toplam üretim yılda 3.5 milyon ton civarında donup kalmıştır. Sanayileşmemiz ve enerji ihtiyacımızın artması nispetinde petrol tüketimi hızla yükseldiği için ürettiğimiz petrol bugün ihtiyacımızın ancak yüzde 25'ini karşılamaktadır. Son yıllardaki petrol fiat artışları da ülkemizin dış ödemeler dengesine gittikçe artan bir yük meydana getirmekte, bu da Türkiye'nin Marmara ve Ege Denizi de dahil olmak üzere ümit verici işaretler veren her tarafında vakit kaybetmeden yeni petrol aramalarına başlamasını, başladıklarını da devam ettirmesi gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır. Oysa petrol aramak çok nankör ve pahalı bir iştir. Ayrıca teknolojik imkânlar ve tecrübe ister. İşte bu sebeple çağımızda süper devletler bile bu alanda yabancı şirketlerin teknoloji, tecrübe ve sermayesine kendilerini muhtaç hissetmekte, daha doğrusu para sarfetmeden bu işi başkalarına yaptırmak istemektedirler, önemli olan evvelâ petrolü bulmaktır. Nitekim komşu Orta-Doğu memleketleri evvelâ yabancı şirketlere petrolü buldurmuşlar, sonra ise onu millileştirmişlerdir. Başta BP olmak üzere Mobil ve Shell gibi yabancı petrol şirketleri Türkiye'de petrol arama hevesinde ve arzusundadırlar. Nitekim Shell Türkiye'de petrol bulmuş bir ecnebi şirkettir. BP halen Siirt bölgemizde yeni sondajlar yapmaktadır. Bu defa BP'nin her zamankinden daha hırslı, arzulu ve samimi olduğuna şüphe yoktur. Zira BP, son yıllarda Irak'ta, Kuveyt'te ve Abu Dabide bulduğu ve işlettiği petrolün millileştirilmesinden sonra ne pahasına olursa olsun yeni petrol kaynakları bulmak çabası içindedir. Kuzey Denizindeki ve Alaska'daki pahalı ve zor girişimleri bunun sonucudur. Bu sebeple rürkiye'nin içinde yaşanılan şartlan, fırsatını kaçırmadan, süratle ve iyi değerlendirmesi lâzımdır. Türkiye gibi önemli jeostratejik durumu olan ve üstelik düşmanlarla çevrili bulunan bir ülke bu gerçekleri gözden kaçıramaz. Türkiye muhtaç olduğu petrolü her türlü imkanlardan faydalanarak toprak ve denizlerinin derinliğinden mümkün olduöu kadar az para sarfederek yeryüzüne çıkarmak zorundadır.
61-84