Buradasınız

İNSAN HAKLARI VE TABİÎ HUKUK

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Bugün, devletler ve milletler arası siyasi münasebetleri, giderehk, hukukî münasebetler ve binaenaleyh insanî münasebetler hâline getirmek, ihtilâfları, hukuk kaideleri çerçevesinde, halletmek ve, böylece, yer yüzünde devamlı sulh hâlini tesis etmek için gayretler sarfedilmekte, bu gayretler, "Birleşmiş Milletler Teşkilâtı"' içinde ve vasıtasıyla yürütülmektedir. Bu büyük teşebbüsün, bu büyük insaniyet ve hürriyet hareketinin temelinde filozofik ve etik idealler, ikibin senelik bir mazisi olan tabiî hukuk teorisi, insan hakları idesi ve bu mevzu etrafında fikirler teati etmiş filozofların görüşleri yatmaktadır. İnsanın dünyasının bir adalet, insaniyet ve hürriyet dünyası ve, dolayısıyla, bir sulh ve müsalemet dünyası olması yolunda ileri sürülen fikirler sistemi içinde, bilhassa, Eflâtun, Stoisyenler ve Kant'ın görüşleri, kanaatimizce, ön plânda gelmektedir. Bu konuda. Eflâtunun adalet fikrine dayanan devlet görüşü, Stoisyenlerin üniversel insaniyet ve insan şahsiyetine hürmet ideali, Kant'ın hür insaniyet ve insanî hürriyet, insan şahsiyeti ve şerefine hürmet esasına dayanan ahlâk, hukuk, devlet ve insaniyet anlayışı zikredilebilir. Bu meyanda, Kant'ın şu kategorik emperatifi, mev-zuumuz bakımından, şayan-ı dikkattir: "Handle so, dass du die Würde der Menschheit sowohl in deiner Person als in der jedes anderen jederzeit achtest und die Person immer zugleich als Zweck, nie als blosses Mittel gebrauchst." (Gerek kendi şahsında, gerek diğer insanların her birinin şahsında tecelli eden insanlığın şerefine her zaman hürmet edecek ve şahıslan (insan şahsiyetinden) asla sırf vasıta olarak değil, biPakis daima aynı zamanda gaye olarak istifade edecek tarzda hareket et). Bu emperatif, sadece ferdî vicdanlara değil, aynı zamanda içtimaî ve millî vicdanlara da, devletlere de hitap etmektedir. Binaenaleyh, burada sadece ferdî - ahlâkî değil, aynı zamanda üniversel - ahlâkî bir norm bahis konusudur. Gerçi Kant'ın kategorik emperatiflerinin muhatapları ferdî vicdanlardır, lâkin gayeleri üniversel - ahlâkîdir; yani milletlerin vicdanlarına da şâmildir. Kant'm, devletler arası münasebetlerin medenî ve insanî münasebetler hâline gelebilmesi için, tasavvur ettiği devletler konfederasyonu ve bu konfederasyonun nasıl teşekkül etmesi lâzım geldiği hususunda kaleme aldığı "Zum ewigen Frieden" başlıklı eser, gerek birinci dünya harbinden sonra kurulan "Cem'iyyet-i Akvamın (Milletler Cemiyetinin) gerek ikinci dünya harbinden sonra tesis edilen "Birleşmiş Milletler Teşkilâtının" fikrî özünü veya sevkedici idesini teşkil etmektedir.
69-115