Buradasınız

HUKUK SOSYO-KÜLTÜRLE KARŞILAŞINCA: KÜLTÜREL ÇOĞULCULUK, HUKUKSAL ÇOĞULCULUK VE PRAGMATİZM

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Sevgili dostum İl Han, birlikte girdiğimiz XXI. yüzyılda, hukukta ve toplumda pek çok şey değişiyor. Değişebilen, değişemeyen, değişmesi gereken ve gerekmeyenleri bugün sadece bir hukukçu olarak değil, bir hukuk sosyologu ve hukuk antropologu olarak da görebilmek gerekir. Her şeyden öte, belki her gelişmeye ayrıca bir karşılaştırmalı hukukçu, karşılaştırmalı hukuk sosyologu ve karşılaştırmalı hukuk antropologu olarak bakılmalıdır da. Her sıradan ve olağandan, olağan dışı ve olağanüstüyü yaratmak isteyen senin, her zaman yaşama ve hukuk alemine bu gözlerle baktığını biliyorum. Biraz da böyle bir düşünceyle, senin için hazırlanan bu Armağan'a bu katkıyla giriyorum. Günümüzde, hukukun kaynağı da, hukuk kaynaklarını meşru kılan da hala ulus devlettir. Bu model monolitik, merkeziyetçi, toprağa bağlı, ve yukarıdan aşağıya doğru inen (top-down)1 bir hukuk modelidir. Bu resmi hukuk kendisiyle rekabet etmek ve hukuk olarak kabul görmek isteyen diğer kaynakların yaşamasına ya izin verir ya vermez. İzin vermezse, toleranssız, demoktarik olmayan, hatta despotik and kendi içine kapalı (self-referential) bir devlet görüntüsü sergilediği söylenir. İzin verirse, kendi mantığı gereği, hukuksal çoğulculuğun 'zayıf bir biçimini kabullenebileceği için, ancak yukarıdan aşağıya inen hukukun diğer kaynakları kabullenmesi biçiminde ortaya çıkar. Bu durumda toleranslı, demokratik, çok kültürlülükcü, ve açık bir toplumun aynası olan bir devlet modelini yansıttığı düşünülür. Batı devlet ve hukuk geleneğinde, hukuksal çoğulculuğun 'kuvvetli' biçimi kabul görmemektedir. Böyle bir biçimde, çeşitli basamaklardaki hukuk kuralları, aynı toprak üzerinde ve aynı sosyal mekanda birbirleriyle eşit değerde ve birlikte, birbirleriyle örtüşerek yaşamaya devam ederler. Üniter ulus devletin merkezi güçleri çok sayıda rakiple birarada rahat yaşayamamaktadır.
79-89