Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sübjektif dava ehliyetinin varlığı iptal davası açabilmek için gerekli şartlardan bir tanesidir. İptal davası açmak için ise sübjektif dava ehliyeti bakımından aranan husus "menfaat ihlalf'dir. "Davacının, sübjektif dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü için idari işlemin davacının meşru, şahsi ve güncel bir menfaatini ihlal etmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, bir idari faaliyet ile dava açma ciddiyetini sağlamaya yetecek ölçüde muhatap olup, menfaat ilgisini kuran kişi ve kuruluşlar, söz konusu faaliyetle ilgili idari işlemlerin iptali istemiyle dava açabilirler"1. Her bir somut olayda davacının menfaatinin ihlal edilip edilmediği araştırması idari yargı yerleri tarafından yapılmaktadır. Şüphesiz bu hususta idari yargı alanında en yüksek mahkeme olan Danıştay içtihatları önem arz etmektedir.
İptal davalarında sübjektif dava ehliyeti için gerekli olan kişisel menfaat ihlali şartı, diğerleriyle birlikte, kiracılara ilişkin ihtilaflarda da önem arz etmektedir. Konu, kişisel menfaat kavramının dar ya da geniş yorumlanması ile yakından irtibatlıdır. Bu itibarla bu makalede Danıştay'ın kişisel menfaat konusundaki uygulamasını yansıtan bir örnek olarak kiracıların sübjektif dava ehliyeti ele alınacaktır. Makalede, özellikle yayımlanan kararlardan hareketle, kiracının kiraladığı taşınmaz île ilgili olarak idare tarafından tesis edilen idari işlemlere karşı iptal davası açmasında kişisel menfaat ihlali şartı bağlamında Danıştay'ın bakış açısı ortaya konulmaya ve bu suretle kararların değerlendirilmesine çalışılacaktır2. Son olarak, burada Danıştay'ın erişilebilen kararlarıyla makalenin şekillendiği ve konuya yaklaşımının tespit edilebildiği unutulmamalıdır.
FULL TEXT (PDF):
335-347