Buradasınız

Kur'ân'a Göre Müslümanlarla Gayrimüslimlerin Barış İçinde Birarada Yaşama Esasları

Journal Name:

Publication Year:

Keywords (Original Language):

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Dinler arası diyalog ya da barış içinde bir arada yaşama, çağımızın en çok tartışılan ve en popüler konularındandır. Farklı dinler arasında diyalog ya da barış içinde birlikte yaşama, İslam tarihinin hiçbir döneminde sorun teşkil etmemiştir. Çünkü hayatın her alanını düzenleyen İslam dini, İslam Devleti'nde Müslüman'ın gayrimüslimle nasıl hoşgörü içinde yaşayacağının kurallarını da koymuştur.Medine'de ilk İslam devletinin kurulmasından beri Müslümanlar; Yahudiler, Hıristiyanlar ve Budistler gibi farklı dinleri benimsemiş topluluklarla birlikte ve barış içinde yaşamışlardır. Zira Müslümanlar diğer dinleri hemşehrisinin dini gibi görür ve gerçek hoşgörünün, herhangi bir din mensubun, kendi dini değer ve yargılarına göre yaşamasına izin verilmesi olduğuna inanır. Söz konusu değer ve yargıların İslam bakış açısına göre yanlış olması sorun teşkil etmez. İslam toplumlarında Müslümanların gayri Müslimlerle ilişkilerini belirleyen temel ilkeler şu şekilde özetlenebilir: Yüce Kur'ân'a göre bütün insanlar ve ırklar aynı kökten, Yüce Allah'ın insanlığa gönderdiği ilk peygamber Adem(a.s.)'dan gelmektedir. Ayrıca insan diğer varlıklar arasında üstün ve şerefli kılınmıştır. Yüce Allah'ın yeryüzündeki halifesidir; kulluk ve ibadet görevi gereği Allah adına onun emir ve yasaklarını uygulamaktan sorumludur. Fakat bu görevini özgür seçimiyle yapmalıdır. İmtihan hikmetinden dolayı din konusunda ne tür olursa olsun asla baskı ve cebir uygulanmamalıdır. Bütün bu değerlerin korunması, güvenli ortamların sağlanmasıyla mümkün olur. Bu yüzden Kur'ân insan temel hak ve özgürlüklerinin yanı sıra adalet, misliyle muamele, karşılıklı saygı ve hoşgörü, ahde vefa, fert ve toplum menfaatlerinin korunması ve fakirlik, ırkçılık, her türlü haksızlık vb. gibi konularda ortak hedefler etrafında işbirliği yapılmasına büyük önem verir. Bu çalışmada Kur'ân'ın dinler arası diyalog ve farklı dinlere mensup insanlar arasında barış içinde bir arada yaşamayı düzenleyen ilkeleri genel hatlarıyla ele alınacaktır.
155-174