HOW DO NON-GOVERNMENTAL ORGANIZATIONS IN TURKEY MAKE USE OF PUBLIC RELATIONS IN SHAPING THE PUBLIC SPHERE? EXAMPLE: THE FIELD OF EDUCATION
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
In democratic countries in the literal sense, non-governmental organizations are the units that increase democratic capitals of those countries. It is not always possible for the developing countries to ensure that these organizations work efficiently and to make the citizens participate. On this head, it becomes also an important factor that these organizations sometimes can not fully and adequately introduce themselves. As for all public and private institutions, non-governmental organizations should absolutely apply public relations activities efficiently as well. Non-governmental organizations that introduce themselves adequately also gain a characteristic feature of shaping public sphere. For our country, it is obviously apparent that this situation is valid for non-governmental organizations that operate especially in the field of education. In this study, information will be presented primarily about the Civil Society Organizations (CSO) in Turkey, how they emerged, and their current status; following which we will try to inquire into the phases which the 'public sphere' concept has gone through in this country, and how it is comprehended. Later, efforts will be made to clarify the public relations activities of the Contemporary Living Support Association, the best known among the CSOs with extensive activities in the field of education; and the impact of such activities on the public sphere.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sivil toplum kuruluşları, gerçek anlamda demokratik ülkelerde, o ülkenin demokratik sermayesini artıran birimlerdir. Bu kurumların etkin bir biçimde çalışmaları ve vatandaşların katılımını sağlamaları, gelişmekte olan ülkeler için her zaman mümkün olmamaktadır. Burada kimi zaman bu kuruluşların kendilerini yeterince tanıtamamaları da önemli bir faktör olarak devreye girmektedir. Tüm kamu ve özel kurumların olduğu gibi, sivil toplum kuruluşlarının da mutlaka etkin bir biçimde halkla ilişkiler faaliyetlerini uygulamaları gerekmektedir. Kendisini yeterince tanıtan sivil toplum kuruluşları aynı zamanda kamusal alanı şekillendirici bir niteliğe de bürünmektedir. Ülkemiz açısından bu durumun özellikle eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları açısından geçerli olduğu görülmektedir. Bu çalışmamızda öncelikli olarak Türkiye'de Sivil Toplum Kuruluşları, ortaya çıkışları ve günümüzdeki durumları hakkında bilgi verdikten sonra, 'kamusal alan' kavramının bu ülkede geçirmiş olduğu aşamaları ve bu kavramdan anlaşılan incelenmeye çalışılacaktır. Daha sonra ise yaygın olarak faaliyet gösteren eğitim alanındaki STK'lardan en fazla tanınan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin halkla ilişkiler faaliyetleri ve bunların kamusal alan üzerindeki etkileri ortaya konmaya çalışılacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
121-139