DENOUNCEMENT AND DENOUNCEMENT PRIZE IN TURKISH TAX CODE
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The State requires public revenue to finance public goods and services it
provides to its citizens. Equity finance for public expenditures is public revenue in
the form of taxes. According to the Turkish Constitution of 1982 every citizen is
obligated to fulfill their tax duty. In the Turkish tax system Code 1905 was
brought into effect in 1931 to ensure timely and full transfer of taxes to the public
authority and the code also arranged for the institution of tax denunciation and
denunciation prize. Over time, arrangements have been made to increase the
effectiveness of the code by making necessary changes in the Constitution of 1982
and relevant legislation in accordance with international norms. However, it is
clearly observed that the relevant code, which has been in effect since 1931 is not
efficiently utilized. The reasons for this can be listed as; failure to update ratios
and amounts codified in the legislation, a desire to avoid being perceived as an
informant by private citizens and a failure of the tax authority to sufficiently
inform the public about the institution of denunciation. Informing of the public
about the Code 1905 and other relevant legislation is necessary to establish
autocontrol and prevent loss of tax revenue.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Devlet idaresi altında olan vatandaşlarına kamu hizmetlerini sunabilmesi için
kamu gelirlerine gereksinim duyar. Kamu harcamalarının öz finansman aracı
kamu gelirleri olan vergilerdir. 1982 Anayasa’sına göre herkes, vergi ödevini
yerine getirmekle mükelleftir. Türk vergi sisteminde vergilerin zamanında ve
eksiksiz olarak kamuya aktarılmasını sağlamak üzere 1931 yılında 1905 sayılı
yasa yürürlüğe girmiş olup; yasa ile vergi ihbar ve ihbar ikramiyesi kurumu
düzenlenmiştir. Yasanın etkinliğini arttırmaya yönelik olarak uluslararası normlar
da dikkate alınarak gerek 1982 Anayasası’nda gerekse yasalarda değişiklikler
yapılmıştır. Ancak 1931’den beri yürürlükte olan yasanın etkin olarak işlevliğini
sürdürmediği görülmektedir. Bunun nedenlerini, yasada yer alan nispet ve
tutarların güncellenmemesi, kişilerin muhbir olarak adlandırılmak istememeleri ve
idare tarafından ihbar müessesesinin topluma yeterince tanıtılmaması olarak
sıralanabilir. Vergide otokontrolü sağlamak, vergi kayıp ve kaçağını azaltmak için
1905 sayılı yasa ve beraberinde yapılan yasal değişikliklerin kamuya tanıtılması
gereklidir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
41-61