Buradasınız

MEVLÂNÂ’YA GÖRE VARLIK VE İNSAN HAYATI KAVRAMI II

Journal Name:

Publication Year:

Keywords (Original Language):

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
The perception of existence and life is directly related to the observer’s horizons. One who has broader horizons will have a broader and more elevated perception of existence and life. In contrast to the perception of ordinary people, according to Mevlânâ, existence is not limited to the physical world. Real existence is the ‘other world’ or the ‘absolute existence’ named “adem” by Mevlânâ. The Other World is the source of life and existence as well as all grace and spiritual pleasures. Man had a spiritual life prior to material life. All his striving in the material world is for returning to that spiritual life. The perception of life is also broadened in line with the perception of existence. According to Mevlânâ, human life began in the other world before this world and it will likewise continue in there after this world. Because of this, death is a rebirth and a new start rather than the end point of life. Endtime, in turn, is the determinant of human life’s future condition. God is a concealed reality that is not at all separate from life and existence and all physical entities are a reflection of His existence and the consequence of His authority. Human being, like a drop of water separated from the sea, feels lonely and desolate and wishes to return to his divine self. For this reason, his relation with God is one of love and worship rather than one of submission with expectation and fear.
Abstract (Original Language): 
Varlık ve hayat kavramı, görenin ufkuyla doğrudan irtibatlıdır. Görme ufku geniş olanın varlık ve hayattan anladığı da o kadar geniş ve yüce olacaktır. Sıradan insanların anladığının aksine, Mevlânâ’ya göre varlık bu hissedilen dünyadan ibaret değildir. Bilakis gerçek varlık Mevlânâ’nın “adem” dediği ‘gayb alemi’ ve ‘mutlak varlık’tır. Gayb âlemi varlık ve hayatın, bütün güzellik ve manevi zevklerin kaynağıdır. İnsanın, dünya hayatından önce bir ruhani hayatı vardı. Dünya hayatında da bütün gayreti o ruhani hayata geri dönebilmek içindir. Hayat kavramı da varlık kavramına bağlı olarak genişlemektedir. Mevlânâ’ya göre insan hayatı, bu dünyadan önce gaybda başlamış, dünyadan sonra da aynı şekilde gaybda devam edecektir. Bu nedenle ölüm, hayatın son noktası değil, bilakis yeni bir doğuş ve yeni bir başlangıçtır. Kıyamet de insan hayatının devamının nasıl olacağını belirleyecektir. Allah, varlık ve hayattan tamamen ayrı olmayan gizli bir hakikattir ve görünen varlıklar onun varlığının bir yansıması ve iradesinin gereğidir. İnsan da denizden ayrı kalan bir damla gibi Allah’tan uzakta kendini yalnız ve garip hissetmekte, tekrar kendi ilahi aslına dönmeyi arzulamaktadır. Bu nedenle onun Allah’la irtibatı korku ve ümitle yapılan kullukla değil, sevgi ve ibadetledir.
173-195

Translated Author:

REFERENCES

References: 

Furûzanfer, Bedîuzzemân, Ehâdîs-i Mesnevî, 3. bs. Tahran, Emir Kebîr, 1363.
Furûzanfer, Bediuzzemân, Şerh-i Mesnevi-yi Şerîf, 1. Defter 2. Cüz, 7. bs., Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1373.
Halîfe Abdulkerîm, İrfân-i Movlevî, çev. Ahmed Muhammedî ve Ahmed Mîr Alâyî, 4. bs. Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1375.
Halîfe Abdulkerîm, Mevlânâ Celâluddîn-i Rûmî, çev. Abdulhuseyn Âzereng, Tahran, Merkez-i Neşr-i Dânişgâhî, 1365.
Humâyî, Celâluddîn, Movlevî Çî Mî-gûyed, c. 2, 7. bs, Tahran, Neşr-i Humâ, 1369.
Movlevî (Mevlânâ), Celâleddîn Muhammed Belhî, Kulliyât-i Şems yâ Dîvân-i Kebîr, haz. Bediuzzemân Furûzanfer, 3. bs. Tahran, İntişârât-i Emîr Kebîr, 1363.
Movlevî (Mevlânâ), Celâleddîn Muhammed Belhî, Mesnevi-yi Ma’nevî, haz. R. Nicholson ve Nasrullah Purcevâdî, Tahran, İntişârât-i Emîr Kebîr, 1363.
Sadrniyâ, Bâkır, Ferheng-i Me’sûrât-i Mutûn-i İrfânî, Tahran, Surûş, 1380.
Schimmel, Annemarie, Şukûh-i Şems: Seyrî der Âsâr ve Efkâr-i Mevlânâ, çev. Hasan Lâhûtî, Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1367.
Seccâdî, Seyyid Ca’fer, Ferheng-i Lugat, Istılâhât ve Tâ’birât-i İrfânî, Tahran, İntişârât-i Tuhûrî, 1370.

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com