"ANNA KARENİNA" N1N KAHRAMANLARINDAN VRONSKİ VE TÜRKLER

Bilindiği üzere, Rus edebiyatının dünyaca tanınmış ediplerinden Kont Lev Nikolaeviç Tolstoy'un, yazıldığı devirde olduğu kadar bugün de takdirle okuduğumuz eserlerinden biri Arma Karenina adlı romanıdır. Tolstoy, bu romanım yazmak için, komşusu Bibikov'un başına gelen olaylardan faydalanmıştır. Bu adam, ölen eşinin akrabalarından Anna Stepanovna adındaki 35 yaşlarında bir kadınla yaşıyordu. Bir ara, küçük oğlu ile yeğeni için, yanma bir Alman mürebbiye dahi getirtmiştir. Bir \ müddet sonra, onunla ilgilenmeğe başlayarak ona tutulmuştur. Tolstoy, bunun üzerine, evden kaçarak kendisini bir lokomotifin altına atıp paramparça olan Anna'nm ölüsünü görmüş ve ayrıca onun ölmeden önce Bibikoy'a yazdıığ mektubu da okumuştur. Tolstoy, Anna Karenina'da kadının toplumdaki yerini ve durumunu göstermeğe çalışmaktadır. O kadarki, erkek ahlâka aykırı hareketlerde bulunduğunda toplumca suçlanılmadan, şan ve şerefini koruduğu halde, aksine kadının ahlâka aykırı en uf ak bir tutumu toplumca afaroz edilmesine yol açar, sonunda —-Anna Karenina'mn yaptığı gibi— bu kötü durumdan kurtulmak için tek çareyi intiharda bulur. 2 Nisan 1873 tarihinde eserine başlayan Tolstoy, sonraları, birçok felâketlerle karşılaşmıştır: 1873 ten itibaren 1875 e kadar geçen süre içinde üç çocuğu ile iki halasını kaybederek, büyük bir ıstırapla yorgun ve hasta düşmüştür. Bu yüzden eserini aralıklı ve çok yavaş yürüyen çalışmalarla,, ancak 1876 da, bitirebilmiştir. Konuya geçmeden önce, Tolstoy'un kötü birer tip olarak ele aldığı Anna Karenina ile onun felâketine sebep olan âşığı Vronskiy üzerinde biraz durmak gerekmektedir.