Buradasınız

İKİNCİ MEŞRUTİYET TÜRKÇÜLÜĞÜNÜN İDEOLOJİK VE POLİTİK BOYUTLARI

POLITICAL AND IDEOLOGICAL DIMENSIONS OF TURKISH NATIONALISM DURING THE SECOND CONSTITUTIONAL PERIOD

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of Author
Abstract (2. Language): 
Pan-Ottomanism, which was the official ideology of the Ottoman State, could not be able to survive the very foundations of the Sublime State. Despite that the State introduced new laws and regulations abolishing the fundemental Islamic core of status quo, which set apart whole society into two broad cate¬ gory, namely muslims (millet-i hakime) and non-believers (millet-i mahkume). This two broad categories historically was not equal to one another. The Tanzi¬mat era tried to consolidate the structure of political body, introducing modern law in vain. No political solution could settle the rising nationalist waves of the Ottoman subordinates. As a matter of fact Ottomanism was nothing but a weak political instrument to block the centrifugal tendencies. In the long run, along with other nationalist activities, Turkish nationalism was also a nineteenth cen¬tury product amongst other ideologies, competing with the other challenging se-peratist movements of the Balkans which enflamed with Pan-Slavist activities. In short, Turkish nationalism had a moderate tune decorated wih mostly cultural elements instead of clear-cut political destinations. Then became the dominant political action of second constitutional period, inspiring a full-fledged Turkre-ich.
Abstract (Original Language): 
Tanzimat'tan İmparatorluğun dağılışının tescil edildiği Mondros Mütare-kesi'ne kadar resmi devlet ideolojisi olan Osmanlıcılık, "ehli islam ile milel-i sa¬ire arasında müsavat" ilkesini getirerek, gerçekte "millet-i hakime" anlayışına son vermesine, müsavat (eşitlik) ilkesi millet-i mahkume ile millet-i hakimeyi aynı düzlemde, Osmanlı yurttaşlığı statüsünde, birleştirmesine rağmen resmi si¬yaset anlayışı devlete sadakati sağlamada başarılı olamamıştır. Diğer milliyetçi hareketler yanında Türkçülük cereyanı, Çarlık Rusya'sında, 19. yüzyılın ortala¬rına doğru, ılımlı kültür milliyetçiliği tonunda, Pan-slavizmin mağduru bir ide¬oloji ve siyasi bir doğrultu olarak ortaya çıkmış; 20. yüzyılın başında, kendi Türk olmayan tebaasının sadakatsizlik ve ayrılıkçılığı karşısında ciddi bir bocalama ve arayış evresine giren Osmanlı İmparator!uğu'ndan olumlu yanıt almış ve güç¬lenmiştir. Türk milliyetçiliği, türlü ideolojik varyantlarını başlangıçta kültürel nitelik taşıyan ve sonradan siyasallaşan Türkçü hareketten almıştır. Siyasi bir ha¬reket olarak Türkçülük, Osmanlı Devleti'nin aynı zamanda dağılma süreci olan son on yılında, ayrılıkçı etnik milliyetçiliğe ve alansal daralmaya karşı bir tepki olarak doğmuş, ideolojik zemini; Türkoloji araştırmaları tarafından hazırlanmış¬tır. 19. yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkan diğer diasporal pan ideolojiler gibi Türkçülük de, tarihsel bakımdan anlamlı bir toprak parçası üzerinde, köken bir¬liğine rağmen, tarihin belli bir anından beri, dağılmış bulunan toplulukları bir araya getirmeye çalışmıştır.
FULL TEXT (PDF): 
15-47