THE ROLE OF MEDIA REPRESENTATIONS IN THE PROCESS OF IDENTIFICATION
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | Faculty of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Social cognitive learning theory posits that people basically learn through observing others. A vast amount of information about human values, styles of thinking, and behaviour patterns is gained from the extensive modelling in the symbolic environment of the mass media. Media representations are also symbolic models which audience members observe, imitate and identify with. One of the most important ways the symbolic models influence the social learning process is their involvement in the shaping of identity. Codes and symbols relayed through the media representations embed themselves in the collective mind and influence on the identification of the audience. Bringing some identity features, behaviour patterns, values and life styles into fore front creates a general feeling of acceptance and desire for them and shapes the society’s expectations of individuals and individuals’ expectations of themselves. As a result, the ways how individuals explain the meaning of their lives, define and realise themselves, their objectives, pleasures, tastes, disappointments and desires, in short, many components of their personal identity, take shape in conformity with the identity features of the symbolic models in the mass media, which substantiates Hall’s argument that media representations are constructive rather than reflective.
Although the discussions on media representations have been prevalent in the recent years, emphasis of the role of such representations on the shaping of identity is far from being sufficient, which is the motive of this article. Accordingly, this paper intends to directly point out the relationship between the media representations and the process of identification and to discuss this relationship in detail.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Sosyal bilişsel öğrenme kuramı, insanların esas olarak çevrelerini gözlemleyerek öğrendiklerini ileri sürmektedir. İnsanların değerleri, düşünme şekli ve davranış kalıpları hakkında önemli miktarda bilgi özellikle medyadaki sembolik ortamdan model alınarak öğrenilmektedir. Medyada yer alan temsiller, bireylerin gözlemleyeceği, taklit edeceği ve kendisiyle özdeşleştireceği birer sembolik modeldir. Sembolik modellerin sosyal öğrenme sürecindeki önemli etkilerinden biri, kimlik özelliklerinin şekillenmesinde yaşanmaktadır. Medya temsilleri üzerinden iletilen kod ve simgeler toplumsal belleğe yerleşmekte ve bireylerin kimliklerinin şekillenmesinde etkili olmaktadır. Medyada belli kimlik özelliklerinin, davranış kalıplarının, değer yargılarının ve yaşam biçimlerinin ön plana çıkarılmasıyla, o modellerin sahip olduğu özelliklere ilişkin genel bir kabul ve özlem duygusu yaratılmakta, toplumun bireylerden, bireylerin de kendilerinden beklentileri şekillendirilmektedir. Bunun sonucunda, bireylerin yaşamlarını anlamlandırma, kendilerini tanımlama ve gerçekleştirme biçimleri, bireysel hedefleri, zevk, arzu, düş kırıklığı ve özlemleri, anlam dünyası, dolayısıyla kişisel kimliklerinin birçok bileşeni medyadaki sembolik modellerin kimlik özellikleriyle uyumlu olarak şekillenmektedir. Bu ise, Hall’un medya temsillerinin yansıtmaktan çok inşa edici nitelikte olduğu yönündeki savını doğrulamaktadır.
Medyada yer alan temsillere ilişkin çalışmalar son yıllarda yaygınlık kazanmış olmakla birlikte, temsillerin kimlik edinme sürecindeki işlevine yapılan vurgunun yeterli olduğu söylenemez. Bu kabulden yola çıkan bu makale, medyada yer alan temsillerle kimlik edinme süreci arasındaki ilişkiye doğrudan işaret eden ve bu ilişkiyi ayrıntılı olarak tartışan bir çalışma olmayı amaçlamaktadır.
- 1