THE END OF SCIENCE AND SCIENTIFIC METHODOLOGIES
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
There has existed a growing tendency on the part of various intellectual and
scientific circles within the realm of social and natural sciences in recent years to
put forth some of the arguments over emphasizingly conveying that we are
approaching the end of science and scientific methodologies based upon
conventional postulates and presumptions, positivist tenets and underpinnings
grounded in secular world order and mere mundanity; that is to say, scientific
methodologies dwelling upon paradigms of mechanistic world views have been
bound to collapse with all their outputs and outlooks, and might not have always
yielded to good results, but rather, they might have ironically turned out to bring
about some unpredictably catastrophic consequences. In tandem with these
premises, in the argumentation developed throughout our manuscript ,"The End
of Science And Scientific Methodologies", it has been tempting to say that we are in
a drastic need of a brand new rhetoric and metanarrative far from mechanistic and
deterministic undertones but founded upon interdisciplinary means and modes
which might transcend time and space, respond to the various requirements of
human civilization on earth as well as help us propound a more aesthetical
narrative of human existence and achieve a much greater ontological frontier.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Son yıllarda dünyanın bilimsel ve entelektüel gündemine damgasını vuran ve her geçen gün daha da belirginleşen bir takım argümanlar, arayış ve eğilimler, alışageldiğimiz pozitivist dünya düzeni ve paradigmanın ilke ve öngörüleri üzerine temellendirilmiş bulunan bilimin bir kurum olarak işlevselliğini yitirdiğini, geleneksel anlayış ve postülatlara dayalı bilimsel bilgi ve metodolojilerin artık sonuna gelindiğini çeşitli platformlarda ortaya koymuş, bilimin sonuç ve çıktılarının, insanlığı büyük ölçüde beklenmedik ve arzulanmayan neticelerle yüz yüze getirdiğini, pozitivist postülatlar üzereine temellendirilmiş bilimsel bilgininin hakikate ulaşmada tek başına yeterli olmayabileceğini, bilimsel bilgiye ulaşılmaya çalışılırken kullanılan araç ve gereçlerin, yöntem ve tekniklerin esaslı bir paradigmatik değişimden geçmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Söz konusu argümanların ışığında bir belit (aksiyom) olarak ortaya çıkan bir hakikat insanoğlunun daha emin bir geleceğe doğru ilerlemesinin önkoşulunun artık eskimeye yüz tutmuş bulunan paradigmanın yerine yenisinin tesis edilmesi olmuştur. "Bilimsel Bilgi ve Metodolojilerin Sonu " başlıklı bu betimsel makalede, seküler ve mekanistik bir dünya telakkisine dayalı salt rasyonel bir aklın toplumsal, siyasal ve ekonomik alandaki fenomenleri izah edemeyebileceği anlayışından hareketle, pozitivist bilimin eleştirisinin yanısıra bilimin zamanı ve mekanı aşan, disiplinlerarası ve daha kadim bir üst anlatı ve retorik üzerine temellendirilmesi gerektiği pozitivizmin ve maddesel gerekirciliğin kavram ve olguları üzerine temellendirilmiş bir dünyada beşeriyetin yeni yaşamsal reçetelerin arayışına koyularak yepyeni bir epistemoloji üzerinde terakki ve tekamül göstermesinin yeni paradigmanın inşa edilebilmesi açısından hayati bir önem arz ettiği
vurgulanmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1