THE CONTRIBUTIONS OF REDUPLICATIONS TO SENSE
IN HÂKÎ EFENDİ’S SÜLEYMANNÂME
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
There are many works describing various events excursions, gazanames
and fetihnames until the term of Kanuni. The first works describing the sultan
are Selimnames of Yavuz Sultan Selim and the second works are
Süleymannames of Kanuni Sultan Süleyman. This tradition did not proceded
for the sultans coming after Kanuni. Şükri-i Bitlisi’s Selimname and Hâkî’s
Süleymanname provided a basis for Selimnames and Süleymannâmes to spread
rapidly. There are many Suleymannames describing Sultan Süleyman the
Magnificent and his period written in verse and prose in Turkish literature. The
poet, in mathnawi that report Nahcivan and Erivan excursion was close up to
sultan and he was witness all of the events so he wrote his observations with
alive images. The poet has given place to reduplications in 115 couplets in
Suleymanname mathnawi consisting 5275 couplets. Reduplication is alliterate
of same words to increase the power of expression, reinforce the meaning and
in order to enrich the concept or the words are used side by side close to each
other or opposite meanings either the sounds of words resembling each other. It
is seen that the beauty of sound and the power of sense arising from the
alliteration were used side by side in reduplications. The reduplications listed
in couplets are at the center of meaning and their associations, housing of voices
strings harmony. Mr. Hâkî also taking advantage of the reduplications in terms
of both sound and meaning has enriched the expression. In this article the
reduplications in the mathnawi have been studied in terms of their
contribution.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Kanunî dönemine gelinene kadar çeşitli olayları anlatan seferler, gazânâmeler ve fetihnâmeler kaleme alınmıştır. Bir padişahı anlatan ve yazımı gelenek haline gelen ilk eserler Yavuz Sultan Selim için yazılan Selimnâmler, daha sonra Kanunî Sultan Süleyman için yazılan Süleymannâmeler olmuştur. Bu gelenek Kanunî'den sonra gelen padişahlar için devam etmemiştir. Şükrî-i Bitlisî'nin Selimnâme'si Selimnâmeler'in, Hâkî Efendi'nin Süleymannâme'si Süleymannâmeler'in hızla yaygınlaşmasına zemin hazırlamışlardır. Türk edebiyatında Kanunî Sultan Süleyman ve onun devrini anlatan manzum ve mensur birçok Süleymannâme yazılmıştır. Nahcivan ve Erivan seferinin anlatıldığı yazımıza konu olan mesnevide şair, seferin başlangıcından sonuna kadar padişahın en yakınında (rikab-ı hümâyûn) bulunarak tüm olaylara şahit olmuş ve gözlemlerini canlı tasvirlerle kaleme almıştır. 5275 beyitten oluşan Süleymannâme mesnevisinde şair, 115 beyitte ikilemelere yer vermiştir. İkileme, anlatım gücünü arttırmak, anlamı pekiştirmek, kavramı zenginleştirmek amacıyla, aynı sözcüğün tekrar edilmesiveya anlamları birbirine yakın yahut karşıt olan ya da sesleri birbirini andıran iki sözcüğün yan yana kullanılmasıdır. İkilemede ses güzelliğinin ve tekrardan doğan anlam gücünün, birlikte yan yana kullanıldığı görülür. Bu ikilemelerin bulundukları beyitlerin anlam merkezini oluşturdukları, yarattıkları çağrışımlar ve barındıkları seslerle beyitlere ahenk kattıkları görülür. Hâkî Efendi, olayları anlatırken ikilemelerden de sıkça yararlanarak hem ses hem de anlam açısından anlatımını zenginleştirmiştir. Makalede, şairin mesnevi içinde yer verdiği ikilemeler sağladıkları katkılar yönünden incelenmeye çalışılmıştır.
FULL TEXT (PDF):
- 1