THE POLITICAL THOUGHT OF IBN TAYMIYAH
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Ibn Taymiyah is the crucial scholar and activist that his ideas influenced Muslim societies. In the contrast to the generally stagnant intelectual trend of his time, Ibn Taymiyah is found to be a prolific write who went against many of the social and intelectual norms of his age. For his ideas on politics, he is considered as a political theorist of the Sunni thought. He fought against the Mongols that he admitted as illegitimate state. In the thought of Ibn Taymiyah there are transitions among the related political concepts. He, has included more than one concept to define the politics, public and public duty. His thoughts related to the politics is the concise of Sunni teaching that was expressed in history. According to him, a leader or an authority is absolutely essential for the people who have to live in the community. Muslims have to take part in the establishment of the state. The social peace, depends on the implementation of Allah's commands and prohibitions. Ibn Taymiyah accepts the authority as an instrument for the implementation of Allah's commands and prohibitions. Whatever the source, the idea of the state is necessary and important in all circumstances. The Caliph, is the shadow of Allah on earth. For the right state, the consultation (al-Mushawarah) with Islamic scholars/‘ulamâ is required. In the thought of Ibn Taymiyah, the relationship between the administers/amirs and the ‘ulamâ involves both consultation and advice, since the amirs should consult the 'ulamâ', and the ‘ulamâ are obligated at times to advise the amirs. The advice of the‘ulamâ is not limited to beingin formative, but also must be followed by the amirs at times, since the‘ulamâ are more knowledgeable concerning the shari‘ah.This, does not mean that administers share the administration with the‘ulamâ. Ibn Taymiyah opposed to the idea of the division of the caliphate and he believe that the central authority should be a strong. Members of society should obey the ulu-al-amr in all matters conforming to the commands of Allah and disobey them in any matter considered to be in disobedience to Allah.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
İbn Teymiyye İslam toplumlarını görüşleriyle etkilemiş önemli bir alim ve eylem adamıdır. Yaşadığı dönemde durgun entelektüel eğilimin aksine o, döneminin birçok sosyal ve entelektüel kabullerine karşı duran oldukça üretken bir yazardır. Siyasetle ilgili görüşleri nedeniyle Sünni düşüncenin siyasi kuramcısı olarak kabul edilmektedir. O, meşru kabul ettiği Memlükleri desteklemiş, gayri meşru kabul ettiği Moğollara karşı bizzat savaşmıştır. Onun düşüncesinde siyasi alanla ilgili kavramlar arasında geçişler söz konusudur. O, siyaset, kamu ve kamuda görev alacakları tanımlamak üzere birden çok kavrama yer vermiştir. Onun siyaset alanıyla ilgili düşünceleri, tarihte Sünnî düşüncede var olan anlayışların özlü şekilde ifade edilmiş halleridir. Ona göre toplum halinde yaşamak zorunda olan insan için bir lider veya otorite mutlaka gereklidir. Müslümanlar, devletin tesisinde görev almak zorundadırlar. Toplumun huzur içinde yaşaması, Allah’ın emir ve yasaklarını uygulmaya bağlıdır. Siyaset/ Otorite, Allah’ın emir ve yasaklarının hayata geçirilmesi için bir araçtır. Kaynağı ne olursa olsun, her koşulda devlet fikri önemli ve gereklidir. Yönetici, Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir. Onun düşüncesinde yöneticiler ve ulema arasındaki ilişki, danışmayı ve tavsiyeyi içerir, çünkü yöneticiler âlimlere danışmak, âlimler de yöneticilere tavsiyelerde bulunmak zorundadırlar. Âlimlerin tavsiyesi, sadece bilgilendirmekle sınırlı olamaz, onların yöneticiler tarafından uygulanması gerekir. Çünkü âlimler dini alanda yöneticilerden daha bilgilidirler. Bu, yöneticilerin idareyi alimlerle paylaştığı anlamına gelmez. İbn Teymiyye, hilafetin bölünmesi fikrine karşı çıkar, merkezi güçlü bir otoritenin olması gerektiğine inanır. Toplum üyeleri, yöneticiye Allah’ın emirlerine uygun her konuda itaat etmek, isyan olan yerde ise itaat etmemek zorundadır.
FULL TEXT (PDF):
- 3
615-638