A WISE RULER, GHAZNAVID SULTAN IBRAHIM B. MASOOD (450-492/1059-1099)
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
The struggle for power after which started by Ghaznavid Empire Sultan Masood being killed by his own men began to weaken the state. Then, with the death of Sultan Maudud Ghaznavid state was in a mess. Seljuqs, after the death of Sultan Maudud, wanted to take advantage of the changes in succession under the Ghaznavids. For this purpose, with the army of Chaghri Beg and his son Alp Arslan they marched on Ghazni. In the meantime, Ghaznavid sultan Abdarrashid b. Mahmoud gave the task of stopping the Seljuqs to Hajib Toghril. Hajib Toghril succeeded to defeat firstly Alp Arslan, and then Chaghri Beg. However, Toghril, after this success, by attacking Ghazni killed Abdarrashid and declared himself as ruler. Thus, Sebüktegin dynasty faced with the threat of extinction. But another Ghaznavid control, eliminated Hajib Toghril, to sustain the existence of Ghaznavid Sebüktegin dynasty. However, the Seljuq confusion and danger of the country continued. This situation continued until Sultan Abraham b. Masood is the monarch, Sultan Abraham, one of the most capable rulers of Ghaznavid Empire, kept the country against the Seljuqs with the wisdom of the mind. Then, eliminating the confusion in the country, he started again the neglected campaigns in India.
While Sultan Abraham continued this successful policy against the Seljuks, he was highly precise about eliminating the problems of the citizens. He showed a great effort to charity work and in this sense, mosques and caravanserais have been built. All of Ghaznavid Sultans, Sultan Abraham left a reputation to the future generations as one who is religious, working for the welfare of citizens, helpful and wisdom. This reputation is not forgotten, even in the next century
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Gazneli Devletinde Sultan Mesud'un kendi adamları tarafından öldürülmesinden sonra başlayan iktidar mücadelesi devleti zayıflatmaya başladı. Daha sonra ise Sultan Mevdud'un ölümü ile Gazneli devletinde bir karışıklık meydana çıktı. Selçuklular Sultan Mevdud'un ölümünden sonra Gazneliler tahtında ardı ardına meydana gelen değişikliklerden yararlanmak istediler. Bu amaçla Çağrı Bey ve oğlu Alp Arslan orduları ile Gazne üzerine yürüdüler. Bu sırada Gazneliler sultanı olan Abdurreşîd b. Mahmud, Hâcib Tuğrul'a Selçuklular'ı durdurma görevini verdi. Hâcib Tuğrul önce Alp Arslan'ı, ardından Çağrı Bey'i mağlup etmeye muvaffak oldu. Ancak Tuğrul bu başarının ardından, Gazneye hücum ederek Abdurreşîd’i öldürterek kendisini hükümdar ilan etti. Böylece Sebüktegin hanedanı yok olma tehlikesi ile karşılaştı. Fakat başka bir Gazneli kumandanın Hacib Tuğrul'u ortadan kaldırması ile Gazneli Sebüktegin hanedanı varlığını koruyabildi. Ancak ülkedeki karışıklık ve Selçuklu tehlikesi devam etti. Bu durum Sultan İbrahim b. Mesud'un tahta çıkışına kadar devam etti. Gazneli devletinin en kabiliyetli hükümdarlarından biri olan Sultan İbrahim dedesi Gazneli Mahmud dönemindeki kadar güçlü olmamalarına rağmen aklı ve bilgeliği ile Selçuklulara uygulamış olduğu siyaset sayesinde ülkesini koruyabildiği gibi ayrıca bu dönemde artık oldukça zayıflamış olan Gazneli devleti ile Selçuklular arasında iki eşit devlet gibi bir barış anlaşması yapmayı başardı. Ardından da ülkesindeki karışıklıkları adaleti ve bilgeliği ile ortadan kaldırarak, bu sırada ihmal edilmiş olan Hindistan seferlerine tekrar başladı.
Sultan İbrahim, Selçuklulara karşı bu başarılı siyasetini devam ettirirken, teb'asının sorunlarını gidermede son derece hassas davrandı. O, hayır işleri için büyük bir çaba sergiledi ve bu anlamda mescitler ile kervansaraylar inşa ettirdi. Bütün Gazneli Sultanları arasında, Sultan İbrahim dindar, teb’asının refahı için çalışan, yardımsever ve irfan sahibi biri olarak gelecek kuşaklara bir ün bıraktı. Bu ün bir sonraki yüzyıl içinde dahi unutulmamıştı.
FULL TEXT (PDF):
- 5
455-475