UNDERSTANDING OF THE KNOWLEDGE OF ABU’L-HASAN EL-KHARAKANİ
Journal Name:
- The Journal of Academic Social Science Studies
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
In this article, Abu'l-Hasan al-Kharakani’s view of science and scholars are discussed. Throughout his life, al-Kharakani, who tried to understand and lived Islam, is a lover of God and studied Islamic sciences and took lessons from the great Islamic scholars of the period. He is an Islamic thinker who learned the Quran and the authentic Sunnah very good and deepened in mysticism topics. In this study, contrary to the claims, it was reached the conclusion that he is not "Ummi". He is a competent Sufi both in the exact sciences and esoteric topics. According to his understanding of science, the important thing is that person knows himself, has knowledge enough to live his religion and act in accordance with what they have learned in a way sincere. It is not correct that introduce him as one who is ‚ummi‛ or does not value science and scholars. Indeed, his warnings to scholars can be said that aimed at so-called scholars who do not act in accordance with his knowledge, is attached to world, forget that will account for hereafter, engage in leisure things and do not work day and night in the way of God.al-Kharakani continued his development such as walking on the line of Companions, utilized the knowledge and accumulations of the friends of God lived before and became heir and a good follower of their ideas. He understood that the main aim of existance was helping the humanity and especially attracted the attention that this helping was a kind of ‚educating the humanity‛. According to his idea a person (a humanbeing) must support the lifelong education and apply it to his/her real life.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makalede Ebu’l-Hasan el-Harakânî’nin ilme ve âlime bakışı ele alınmıştır. el-Harakânî’nin hayatı boyunca İslam’ı anlamaya ve yaşamaya çalıştığı, İslâmî ilimleri tedris ettiği ve yaşadığı dönemdeki büyük İslam âlimlerinden dersler aldığı anlaşılmaktadır. Onun sözleri incelendiğinde Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünnet’i çok iyi bildiği ve tasavvufî konularda derinleşmiş bir İslam mütefekkiri olduğu ifade edilebilir. Bu çalışmada iddiaların aksine onun ‚ümmî‛ olmadığı, tam tersine hem zâhirî hem de batınî ilimlerde yetkin bir Türk İslam âlimi ve mutasavvıfı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Onun ilim anlayışına göre önemli olan, kişinin kendini bilmesi, dinini yaşayacak kadar bilgi sahibi olması ve öğrendikleriyle ihlaslı bir şekilde amel etmesidir. Bu itibarla onu ‚ümmî‛ olarak tanıtmak veya ilme ve âlime değer vermeyen birisi olarak göstermek doğru değildir. Nitekim onun âlimlere yönelik yaptığı bazı ikazları doğru değerlendirmek gerekmektedir. Onun uyarısı, ilmiyle amel etmeyen, dünyaya bağlanıp kalan, makam peşinde koşan, ahirette hesap vereceğini unutan, boş şeylerle meşgul olan ve Allah yolunda gece gündüz çalışmayan sözde âlimlere yöneliktir denilebilir.
el-Harakânî hayatı boyunca Kur’an, Sünnet ve Sahâbe çizgisinde yürüyüşünü devam ettirmiş, kendisinden önce yaşamış büyük Allah dostlarının bilgi ve birikimlerinden istifade etmiş, onların fikirlerinin varisi ve iyi bir takipçisi olmuştur. O, varlığın gayesini insana hizmet olarak görmüş ve bu hizmetin de ‚insanın eğitilmesi hizmeti‛ olduğuna özellikle dikkatleri çekmiştir. Onun düşüncesine göre bir insan, yaşam boyu öğrenmeden yana olmalı ve öğrendiklerini de hayatında uygulamalıdır.
FULL TEXT (PDF):
- 5
1049-1083