An Analysis of Some Contemporary Alternativies to Traditional Epistemology
Journal Name:
- Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
In this essay, attempt is made to show that the pre-occupation within traditional
epistemology with the search for the necessary and sufficient conditions for
knowledge is inadequate. The assumption here is that traditional epistemologists
conceive knowledge as justified true belief (J.T.B). In other words, once these
conditions or criteria (i.e truth, belief and justification conditions) are satisfied,
then knowledge is obtained or attained. But each of these conditions is fraught
with serious problems as pointed out by Edmund Gettier whose three-page article
published in 1963 served as a trenchant critique of the traditional (internalist)
analysis of knowledge. It is our contention that these initial difficulties and
despair with this view prompted some epistemologists to search for an alternative
conception which would overcome or ameliorate these problems. These suggested
alternatives further reinforce the argument or imperative for intercultural
philosophy and/or social epistemology which attempts to integrate philosophical
and epistemological traditions into a polylog between various philosophical,
epistemological, and cultural systems? such as African epistemology, Japanese
logic, Indian thought, and so on. This view is appealing because it is based on the
belief that the interdependence of our world? presupposes an adoption of the
principle of charity, respect and tolerance for other cultural and conceptual
schemes. In other words, no such tradition should claim any privileged or absolute
or overarching position over others since they are on a par.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Bu makalede, geleneksel epistemolojide bilgiye ilişkin zorunlu ve yeterli
koşulların araştırılmasıyla gerçekleştirilen önceki uğraşların yetersiz olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Buradaki varsayım, geleneksel bilgi felsefecilerinin
bilgiyi, haklılandırılmış doğru inanç (H.D.İ) şeklinde tasarladıklarıdır. Başka bir
deyişle, bu ölçüt ya da koşullar (doğruluk, inanç ve haklılandırma koşulları) bir
kez gerçekleştirildiğinde bilgi sağlanmış veya elde edilmiş olur. Ancak bu
koşulların her biri, 1963 yılında yayımlanan üç sayfalık makalesi ile geleneksel
(içselci) bilgi analizinin keskin bir eleştirisini ortaya koyan Edmund Gettier
tarafından işaret edildiği gibi ciddi problemlerle doludur. Bizim savımız başta yer
alan bu zorlukların ve bu görüşe ilişkin umutsuzluğun, bazı bilgi felsefecilerini bu
zorlukların üstesinden gelecek ya da onları iyileştirecek alternatif bir görüş
araştırmaya teşvik etmiş olmasıdır. Öne sürülen bu alternatifler, ayrıca kültürler
arası felsefeye ve/ veya felsefi ve epistemolojik gelenekleri Afrika epistemolojisi,
Japon mantığı, Hint düşüncesi v.b. gibi çeşitli felsefi, epistemolojik ve kültürel
sistemler arasındaki bir işlev ile birleştirmeye çalışan sosyal epistemolojiye
yönelik argümanı ya da buyruğu desteklemektedir. Bu görüş, dünyalarımızın?
birbirlerine bağlı oluşunun hayırseverlik, saygı ve diğer kültürel ve kavramsal
düzenlere karşı hoşgörü ilkelerini benimsemeyi önceden varsaymasından dolayı
çekicidir. Başka bir deyişle, böylesi hiçbir gelenek hepsi eşit düzeyde olduğu için,
diğerleri üzerinde mutlak ya da üstün bir konum iddia edemez.
FULL TEXT (PDF):
- 12
11-26