Positivism and Hempel in the Context of Correspondence Theory of Truth and Model of Scientific Explanation
Journal Name:
- Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Positivism was separated itself from traditional philosophical approaches and
problems by calling them ‘metaphysical’. But by the way, positivism is the
successor of the correspondence theory of truth which has roots in Plato and
Aristotle. Therefore when positivism make the scientific knowledge subject to
itself with accepting the correspondence theory, it takes over the problem of truth
and knowledge from the history of epistemology. As the subject of positivism, the
knowledge is different from the traditional philosophical knowledge, episteme.
This kind of knowledge raises from 19th century science and it is a new
dimension for philosophical thinking. In this study, the novelty and the
traditionality of positivism will be investigated in the context of Hempel’s
thought.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Pozitivizm, geleneksel felsefi anlayışların büyük bir bölümünü ve bu anlayışların
açığa çıkardığı problemleri metafizik olarak adlandırarak kendisinden
ayırmaktadır. Fakat bununla birlikte, kendisi, Platon ve Aristoteles’te kökleri
bulunan doğruluğun uygunluk kuramının izleyicisidir. O halde, pozitivizm, bu
kuramı kabul ederek bilimsel bilgiyi kendisine konu edindiğinde, epistemoloji
tarihinin bilgiye ve ‘doğruluk’a ilişkin problemini de devralmış olmaktadır.
Ancak, pozitivizmin konu edindiği bilgi, geleneksel felsefi bilgi olan epistemeden
farklıdır. Bu bilgi, 19. yüzyıl biliminden doğmuştur ve felsefi düşünce için yeni
bir boyuttur. Bu metinde, pozitivizmin ‘yeni’liği ve uygunluk kuramı bağlamında
gelenekselliği Hempel düşüncesi üzerinden ele alınacak ve tartışılacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 17
72-89