Journal Name:
- Maden Tetkik ve Arama Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
17 Ağustos 1999 depreminde Gölcük-İzmit ve çevresindeki hasarlı yapıların bölgesel dağılımı dikkatle incelendiğinde, bina kalitesi etmeninin yanı sıra, bazı bölgelerde binaların daha yoğun hasar gördüğü, bazı bölgelerde ise aynı tipteki ve kalitedeki binaların hiç etkilenmediği görülmektedir. Bu özelliğin zemin rijitliğinden başka alüvyon ile örtülü taban topografyasının geometrisi ile de yakından ilgili olduğu bu çalışmada gösterilmeye çalışılmıştır. 17 Ağustos 1999 depreminde çalışma alanı içindeki yoğun hasarlı binaların dağılımı, güney yönü açık yarım havza¬lar veya alüvyon örtülü vadilerin duvarlarına yakın bölgededir. Bu yön deprem dalgalarının geliş yönüdür. Bu da havza içindeki deprem dalgalarının odaklanma etkisini açıkça gösterir. Bu olayı açıklamak için izmit kent yerleşim alanı içinde 4 km2 alan içindeki 785 gravite verisi ters çözüm teknikleri ile modellenerek alüvyon ile örtülü taban topografyası şekillendirilmeye çalışılmıştır. Depremde yıkık, ağır hasarlı ve orta hasarlı yapıların yerleri bu hesapla¬nan derinlik haritasına işaretlenerek havzalar ile hasar dağılımı ilişkilendirilmiştir. Bu ilişki sonraki olası depremlerde hasarın yoğunlaşacağı bölgeler için iyi bir ön bilgi olacaktır. Çalışma alanı içinde güneye doğru taban kaya derin¬leşme göstermektedir. Taban topografyasının gömülü vadi-sırt sıralanmaları ile belirgin şekillendiği bazı yerlerde gömülü basenin kenarları dike yakın eğim kazanmıştır. Özellikle gömülü vadi biçimli taban topografyasının üzerinde yer alan alüvyonal kesimlerde, çok katlı binalardaki hasar yoğunluğunun artması da dikkat çekicidir. Alüvyon ile örtülü taban topografyasının havza kenarlarındaki dike yakın eğim yüzeylerinin örtülü bir fay düzlemi olarak ele alınması mümkündür. Kuzeydeki yüzey topoğrafyasındaki vadi-sırt şeklindeki ardışık oluşumun, alüvyon ile örtülü güney kesimde batıya ötelenmiş bir konumda süreklilik göstermesi oblik faylanma olasılığını da dikkate almayı ge¬rektirmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
171-183