SEARCH FOR INDIVIDUALITY: RURAL SETTLEMENTS IN NORTHERN CYPRUS
Journal Name:
- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi
Key Words:
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Cyprus has never been an isolated island. Throughout history it was a meeting
place of peoples and states, of cultures and religions. As in all Mediterranean
islands, relations between the inside and outside worlds affected the
development of settlements in the island. There is a good deal of information
about urban settlements of all historical periods; however, one can find very
little about rural ones.
A Lusignan royal decree, preserved in Greek, refers to settlements as villages,
prastijs (small villages), monasteries, vineyard habitations, and isolated
homesteads (1). From Venetian times we have both maps and lists of
settlements. The impressive fact emerging from a detailed analysis of Venetian
sources is that nearly all present-day settlements date at least from those years
(Christodoulou, 1959).
Most of the village settlements are not visible or easily discernible from the
sea. That is because for many centuries Cypriots have been landsmen, with a
land outlook, the sea rarely entering into their lives (Figure 1). So, they built
their villages inland. In the highlands, the villages are distant and small;
lowland villages are mostly very close to each other and cover larger areas.
This is a natural result of topographical conditions and gives a clear picture of
the rural landscape in the northern part of the island. This paper is prepared after three months of travel in the northern part of the
island in the Spring of 1997 (2). The idea, at the beginning, was to make a
study on typological characteristics of the rural settlements in Northern
Cyprus. But, during the travel from one village to another, analyzing the
typological characteristics and collecting common architectural attributes and
values of the rural environment, it was observed that each scene, each village,
even each house had its own individual scape which made a unique relation
between its architecture and its site. The typological study turned, therefore, to
more of a discovery of individual architectonic expressions. In this paper the
villages and houses in the Karpas and Mesaria regions are examined and
compared in terms of pattern, site, plan, and structure to derive ideas about
their typological characteristics (3). An outstanding village, Dörtyol
(Prastion), is introduced with its individual houses in detail to articulate the
subject of individuality.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Akdeniz'de doğayla insanlar arasında kurulan ilişkilerin dengesi mimarlar için
^''Tl' «••. .-t,! İ v ' V " ? v ı. • ı her zarnan ilgi çeken bir konu olmuştur. Bu dengede iklimin, peyzajın ve hatla
Yeniden Yerleşim Kıbns insan davranışlarının benzerliği ilk bakışta göze çarpan özellikler arasında
sayılabilir. Akdeniz çevresinde gerek yaşam tarzı gerekse bu yaşantıların
sürdürüldüğü mekanların oluşumunda benzerliklere dayanan köklü geleneksel
özelliklerin etkisi büyük rol oynamaktadır. Ancak dikkatle incelendiğinde
Akdeniz dünyasının sanıldığı kadar homojen bir yer olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu yüzden karmaşık toplum yapısının biçimlendirdiği yapısal çevrede
farklılıkların ortaya konulması özel bir önem ve değer kazanmaktadır.
Adalar, Akdeniz'e özgü yaşam ve yerleşim larzlanmn gözlenebileceği özel araştırma
alanları sunmaktadır. Adalarda insan-mekan ilişkileri üzerine yapılacak çalışmalar
hassas ve kırılgan bir ekonomik ve kültürel sistemde yerleşimlerin oluşum ve
gelişimini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu çalışma Akdeniz'in üçüncü büyük adası
olan Kıbrıs'ın Kuzey kesiminde yer alan kırsal yerleşimler üzerine yapılmıştır.
Kıbrıs ise, hiçbir zaman izole bir ada olmamıştır. Ada, tarih boyunca farklı
İnsanların, devletlerin, kültürlerin ve dinlerin buluşma yeri olmuştur. Diğer tüm
Akdeniz adalarında olduğu gibi Kıbrıs'ta da iç ve dış dünya arasındaki ilişkiler
yerleşimlerin gelişim ve biçimlenişini etkilemiştir. Adadaki kentler üzerine tarihi
bilgi bulmak güç değilken kırsal yerleşimlerle ilgili kaynaklara pek
rastlanmamaktadır. Bugün adadaki kentlerin hızla değişip büyümesine ve yapısal
çevrenin sıradan bir görünüm almasına karşılık, kırsal yerleşimler özel
karakterlerini korumakta başka nedenlerle zorlanmaktalar. Bu yerleşimlerin çoğu
ihmal edilmiş, bir kısmı da tamamen terkedilmiştir. Bu yerleşimlerle ilgili yazılı
veya görsel kaynakların pek bulunmayışı burada yapılacak çalışmada kesil'
gezilerinin ve dolaylı kaynaklara ulaşmayı sağlayacak geniş kapsamlı bir
araştırmanın yapılmasını gerektirmiştir. Adanın kuzey kesimindeki kırsal
yerleşimlerde 1997'den beri devam eden gözlem ve araştırmaların sonucunda
yapılan bu çalışmanın amacı, kırsal yerleşimleri bir 'yer' haline getirmiş olan 'izleri
okuyarak' yapılarla peyzaj arasında kurulan ilişkileri ortaya koymaktır.
Adanın özellikle kırsal kesimlerinde gözlenen ihmal ve terkedilmişlik
tablosunda ekonomik, politik ve siyasi alanda hala yaşanmakta olan sıcak
ilişkilerin yarattığı belirsizlik ortamının payı büyüktür. Bu ortamda yaşanan
toplumsal çatışmalar ve göçler yerleşimlerin kaderini büyük ölçüde
belirlemiştir. Çoğu oldukça yıpranmış durumda olan köy evleri, adada yaşanan
toplumsal değişim ve dönüşümü ortaya koyan birer belge niteliği taşımakladır.
Geçmişte yöresel malzemeler kullanılarak geleneksel yöntemlerle yapılan bu
evler, sahiplerinin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde biçimlenmiştir.
Kuzey Kıbrıs'ın peyzajını bu evler, sahipleri ve arazi beraberce oluşturmuştur.
Bugün ayakta kalmış olan köy evleri hala bu peyzajın birer parçasıyken köy
sakinleri ve yaşam tarzları için aynı şeyi söylemek güçtür. Çünkü göçlerle
değişen toplumsal yapı, yeni yaşam gerekleri ve dolayısıyla mekansal değişiklik
ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Zaman geçtikçe geçmişin 'yaşayan
yer'lerine dair izler silinmekledir. Bu değişim ve dönüşüm sürecini yakından
izleyebilmek amacıyla geçmişe ait izlerin daha okunaklı bulunduğu Dörtyol
köyü özel bir örnek olarak incelenmiştir.
Kuzey Kıbrıs'taki kırsal dokuların ve köy evlerinin zamanla silinmekte olan
mekansal özelliklerinin araştırılması ve belgelenmesinin kırsal yerleşimlerin
geleceği üzerine yeni fikirlerin ortaya konulabilmesi için değerli örnekler
oluşturduğu anlaşılmaktadır. Kırsal yerleşimlerin mantığının daha iyi
kavranması için yaşam biçimi, peyzaj ve mimari arasında kurulan ilişkilerin
yakından irdelenmesi gerekmektedir.
FULL TEXT (PDF):
- 1-2
45-56