AN OVERVİEW ABOUT URBAN RAİL TRANSPORT (ISTANBUL MODEL)
Journal Name:
- Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
After 1860’s the railway systems has started to be used in urban transportation in the world. However, especially after
the 1950’s, the usage of automobile has been increased quickly. Thus the dense of transportation has started to move
from railway systems to the ones with rubber tire vehicles in Istanbul. Traffic density in urban transportation has started
to be experienced since the 1950 with the increase in the usage of automobile and other rubber tire vehicles. The length
of railway systems in Istanbul, which reached to 130 km by increasing till the year of 1950, became null with a
continuous decrease in 1966. However, the priority in the developed countries in the same period of time was given to
the mass transportation systems, specifically to the railway ones, that were more comfortable, more secure and more
economic.
Three etudes of transportation were performed up in Istanbul, first of which is realized in 1985. In these etudes,
emphasis has been done over the railway systems for the solution of the transportation problem. In this study, the
transportation etudes performed in Istanbul especially the railway systems are mentioned. Despite mentioning all
etudes; it has been touched upon the reason of the nonexistence in a rapid development in the railway systems. The
contributions of present railway systems to the solution of the transportation systems of the city have been discussed.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
1860’li yıllardan sonra dünyada şehir içi ulaşımında raylı sistemler kullanılmaya başlanmıştır. Ancak, özellikle 1950’li
yıllardan sonra dünyada otomobil kullanımı hızla artmıştır. Böylece İstanbul ulaşımında ağırlık raylı sistemlerden lastik
tekerlekli araçlara kaymaya başlamıştır. Otomobil ve diğer lastik tekerlekli araçların kullanımının artışıyla 1950’li
yıllardan itibaren kentiçi trafiğinde yoğunluk yaşanmaya başlanmıştır. İstanbul’da 1950 yılına kadar artarak 130
kilometreye ulaşan raylı sistem ağı uzunluğu bu yıllardan itibaren azalarak 1966’da sıfırlanmıştır. Oysa bu dönemde,
gelişmiş ülkelerde daha konforlu, güvenli ve ekonomik toplu taşıma sistemlerine ve özellikle de raylı sistemlere öncelik
verilmiştir.
İstanbul’da ilki 1985 yılında olmak üzere üç adet ulaşım etüdü yapılmıştır. Bu etütlerde, ulaşım probleminin çözümü
için raylı sistemlerin önemine vurgu yapılmıştır. Bu çalışmada, İstanbul’da yapılan ulaşım planlamalarına yer verilmiş
ve özellikle raylı sistemlere değinilmiştir. Bütün planlama çalışmalarında vurgu yapılmasına karşın, raylı sistemlerde
hızlı bir gerçekleşme olmamasının sebepleri üzerinde durulmuştur. Mevcut raylı sistemlerin kentin ulaşım probleminin
çözümüne katkıları tartışılmıştır.
- 2
51 - 59