PUBLIC SERVANTS’ TRADE UNIONS AT THE GRIP OF DEPENDENCY OF UNION MEMBERSHIP FEE AND RIGHT OF COLLECTIVE BARGAINING WITHOUT RIGHT TO STRIKE
Journal Name:
- Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
Public servants need to be organized because of these reasons like
narrowing of state facilities, decreasing privileges of public servants,
improvement of democracy and although labor rights are developing,
making no progress in public servants’ rights. The unionization
movement of public servants, which fed by the unionization struggle of
workers, started late all over the world but spread rapidly after the
World War II.
In our country, unionization of public servants which is
guaranteed by international documents started in parallel with the right
of unionization in 1961 Constitution; it was banned in 1971 and it was
not regulated clearly in 1982 Constitution. Unionization of public
servants which was started by teachers based on international
documents confirmed by Turkey in 1986, gained legal and constitutional
guarantee and rights of collective agreement are given by the constitutional change in 12 September 2010 but right to strike was not
given.
Trade unions of public servants weakened by fragmentations,
began to take part of the union membership fee from state as a result of
agreements signed with government so a relationship dependent on
membership fee was established with the government. In spite of the
prudent decision of Constitutional Court, dependency relation was
reestablished. Today, trade unions of public servants are struggling at
the grip of dependency of union membership fee and right of collective
bargaining without right to strike.
The most important condition for the achievement of public
servants’ unionization movement is to be powerful. One of the most
important sources of this power is the number of members and the
others are power unity and independency.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Devlet imkânlarında yaşanan daralma, memurların
ayrıcalıklarının azalması, demokratik gelişmeler, işçi hakları gelişirken
memurların haklarında ilerleme kaydedilememesi gibi nedenlerle
memurlar örgütlenme ihtiyacı hissetmişlerdir. İşçilerin sendikal
mücadelesinden beslenen memur sendikacılık hareketi, tüm dünyada
geç başlamış, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise hızla yayılmıştır.
Ülkemizde uluslararası belgelerle teminat altına alınan
memurların sendikal örgütlenmeleri, 1961 Anayasası’nda yer alan
örgütlenme hakkına paralel olarak başlamış, 1971’de yasaklanmış, 1982
Anayasasında ise açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. 1986 yılında
öğretmenler tarafından Türkiye’nin onayladığı uluslararası belgelere
dayanılarak başlatılan memur örgütlenmesi, anayasal ve yasal
teminatlara kavuşturulmuş, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliğiyle toplu sözleşme hakkı verilmiş ancak grev hakkı
verilmemiştir.
Bölünerek zayıflayan memur sendikaları, hükümetle yaptıkları
anlaşmalar neticesinde üyelik aidatının bir kısmını devletten alarak
devletle aidat bağımlılığı ilişkisine girmiş ve Anayasa Mahkemesi’nin
isabetli kararına rağmen aidat ilişkisi tekrar kurulmuştur. Günümüzde
memur sendikaları grevsiz toplu sözleşme ve aidat bağımlığı kıskacında
mücadele etmektedirler.
Memur sendikacılık hareketinin başarıya ulaşmasının en önemli
şartı güçlü olmalarıdır. Bu gücün önemli kaynaklarından biri üye sayısı,
diğeri güç birliği ve bağımsızlığıdır.
FULL TEXT (PDF):
- 1
145–168