Buradasınız

TOPLUMSALIN İÇİNDE KURGULANAN ÖZNENİN KENDİNİ DİLE GETİRME İMKANLARI OLARAK YAŞAM ANLATILARI VE SÖZLÜ TARİH

LIFE NARRATIVES AND ORAL HISTORY AS POSSIBILITIES OF SELF EXPRESS IN FOR THE SUBJECT STRUCTURED WITHIN THE SOCIAL

Journal Name:

Publication Year:

Keywords (Original Language):

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
This study discusses the importance and the promlsmg capacity of the encounter of the disciplinary approaches in social sciences and in history with the human centered research approaches, hermeneutics, life history studies and focuses on the contributions offered by the oral history approach. In this manner, it is not aimed to place the individual vis-a-vis society in an antimony, but rather to discuss the possibilities of how to view them in reflexivity and the importance of such approaches to be developed in the social sciences today. This article also tries to discuss te issues such as the basic motive behind oral history, life narratives as precious as the human life itself, human encounter and experience, and the basic values and ethical considerations in studying life history.
Abstract (Original Language): 
Bu çalışma, sosyal bilimler ve tarih alanlarındaki disipliner yaklaşımların, insan eksenli araştırma yaklaşımları, yorumsama ve yaşam tarihi çalışmaları alanlarıyla buluşmasının önemini, imkanlarını tartışmayı ve bu kapsamda, sözlü tarih yaklaşımının getirebileceği katkıları gündeme getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, toplumsalın karşısına bireyi koyma ya da toplum ve bireyi bir antimoni içinde ele almaktan çok, bireye ve topluma, suretleri biri diğerinde görülebilecek entiteler olarak yaklaşılabilmenin imkanlarını tartışmak, böylesi bakış deneyimlerinin sosyal bilimler içinde bugün kendini kurabilmesini önemini gündeme getirmek amaçlanmaktadır. Bu makale, sözlü tarihin arka planında duran temel güdüyü, insan yaşamının kendisi kadar değerli olan anlatısını, tanıklığını tartışmayı, bu alanın çalışılmasında temel alınması gereken değerlere, etik kaygılara ışık tutmayı amaçladı
67-80