A Sufi Poet or Sultan of Lovers: İbnu’l-Farız
Journal Name:
- Sufi Araştırmaları Dergisi
Key Words:
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Abstract (2. Language):
Ibnu’l-Fâriz, who lives in a period that includes the sects’ period and philosophical mysticism,
was one of the outstanding persons in his time. He was from Damascus but he was born and
grown in Egypt. After studying the Shari’a studies he turned to mysticism (tasavvuf). Besides mystic researchers, he was also given worth attention with his personality, his thoughts and his works by
litterateur. His enthusiastic identity has appeared in his written and oral Qasida’s. Thus, he was called
“Sultanu’l Asıkîn” (the king of lovers) in his time. Especially in his ‘divan’ which is a mirror of his
mystical thought, his poets demonstrate the reality behind the metaphors, and the figures of speech. .
In his ‘Divan’, the topics; “the love of Allah, affection, oneness, the states of lovers” were significant.
His poems are still being memorised by Sufi’s and some of them are composed as divine music. His
fame and reputation were spread among the poets in his time. His ‘Divan’ were interpreted many
times and also some of his qasida’s became a subject of these interpretations. Therefore, (bnü’l-Fariz
took as a subject an important place in many studies in both literature and mysticism. He had a
number of supporters and fans although there were some opponents. As a poet and Sufi, he and his
works were the subject of many researches in Ottoman era too and today, they still continue to do
research on him. In this paper, his life and some of his mystical thoughts generally, will be studied
and presented to the reader with the consideration of his poets and his ‘divan’, in addition to other
works on his views and poets.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Tarîkatlar dönemi ve felsefî tasavvufu da içine alan bir devirde yasayan (bnü’l-Fârız, döneminin
dikkate deger simaları arasında yer almaktadır. Aslen Sam’lı olup, Mısır’da dogmus ve yetismistir
. Ser’î ilimleri tahsil ettikten sonra tasavvufa yönelmistir. Sahsiyeti, düsüncesi ve eserleriyle tasavvuf
uzmanları yanında edebiyatçıların da dikkatini çekmistir. Coskun tasavvufî kimligi, yazdıgı ve terennüm
ettigi kasîdelerinde ifâdesini bulmustur. Bu nedenle döneminde kendisine “sultânu’l-âsıkîn
(âsıkların sultanı) lakabı verilmistir. Özellikle tasavvufî düsüncesinin bir aynası olan Dîvânı’nda yer
alan siirler, mecâz ve söz sanatlarının ardındaki hakîkati yansıtmaktadır. Dîvân incelendiginde “Allah
askı, muhabbet, vahdet, âsıkların halleri” gibi mevzûlar dikkati çekmektedir. Siirleri bugün de sûfîler
tarafından ezbere okunmaktadır. Ve bazı siirleri ilâhî seklinde bestelenmistir. Muâsırı olan birçok sâir
içerisinde haklı söhreti günden güne yayılmıstır. Dîvân’ı birçok defa farklı dönemlerde serh edilmistir.
Bazı kasîdeleri ayrıca önemli serhlere konu olmustur. Dolayısıyla (bnü’l-Fârız, hem edebî hem de
tasavvufî çalısmalarda eserleri ve düsüncesiyle yer almıstır. Taraftarları ve sevenleri daha fazla olmakla
birlikte, kuvvetli muhâlifleri de olmustur. Sâir Sûfî (bnü’l-Fârız ve eserleri, Osmanlı Dönemi tasavvuf
düsüncesinde de ilgi görmüstür. Bugün de akademik alanda birçok esere konu olmaya devam etmektedir
. Görüsleri ve siirleri üzerine yapılan çalısmalara ilâveten bu makalede, ana hatlarıyla hayatı ve
bazı tasavvufî düsünceleri, siirleri ve dîvânı ısıgında islenerek, istifâdeye sunulacaktır.
FULL TEXT (PDF):
- 7