Plasma homocysteine levels in patients with esophageal cancer
Journal Name:
- Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
| Author Name | University of Author | Faculty of Author |
|---|---|---|
Abstract (2. Language):
Objectives: Cancer accounts for one of the most important health problems in the whole world. Among fatal diseases, it is ranked second following cardiovascular diseases. Though tumor markers are used in the diagnosis of cancers and response to treatment, yet no marker specific to a type of cancer has been found. Hyperhomocysteinemia has been found to be related to several diseases. In various studies conducted, increments in plasma homocysteine have been observed in some cancer types. In this study, the relationship between homocysteine levels and other tumor markers in esophagus cancer patients was investigated. Methods: A total of 40 patients with esophagus cancer, diagnosed histopathologically with endoscopic biopsies in our clinic, and 40 healthy subjects enrolled in this study. The levels of tumor markers homocysteine, CEA and CA19-9 were investigated in the two groups, namely the esophagus cancer patients and healthy controls. The significance of homocysteine levels in esophagus cancer patients was studied via statistical comparison of the data. Results: As compared with the controls, the plasma homocysteine levels were significantly higher in esophagus cancer patients (p<0.05). The increments observed in other tumor markers studied in the same cases were not statistically significant when compared with the controls. However, no correlation was found between the homocysteine and other tumor marker levels in the esophagus cancer patients. Conclusion: Plasma homocysteine levels increase in esophageal cancers and thus it may possibly be used as a tumor marker. However, further large-scale studies are required for this hypothesis.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Amaç: Kanser tüm dünyada en önemli sağlık problemlerinden birini oluşturmaktadır, ölüme neden olan hastalıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı almaktadır, Tümör belirteçleri kanserlerin tanısında ve tedaviye cevabın değerlendirilmesinde kullanılmasına rağmen henüz herhangi bir kanser türü için özgül bir belirteç bulunamamıştır. Hiperhomosisteinemi bir çok hastalıkla ilişkili bulunmuştur. Yapılan değişik çalışmalarda bazı kanser türlerinde de artış tespit edilmiştir. Bu çalışmada özofagus kanserli hastalarda homosistein düzeyleri ve diğer tümör belirteçleri arasındaki ilişki araştırıldı. Methods: Bu çalışmaya 2003 Ocak ve 2004 Temmuz tarihleri arasında hastanemizde endoskopik biopsilerle histopatolojik tanısı konmuş toplam 40 özofagus kanserli hasta grubu ile 40 sağlıklı kişiden oluşan kontrol grubu alındı. Tümör belirteçlerinden Homosistein, CEA ve CA19-9 düzeyleri özefagus kanserli hastalar ile sağlıklı kontrol grubu olmak üzere iki grup üzerinde çalışıldı. Veriler istatistiksel olarak karşılaştırılarak özofagus kanserli olgularda homosistein seviyesinin önemi araştırıldı. Bulgular: Kontrol grubu ile kıyaslandığında özofagus kanserli hastalarda plazma homosistein (hcy) düzeyleri anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05). Yine aynı vakalarda çalışılan tümör belirteçlerinde gözlenen artış kontrol grubu ile kıyaslandığında istatistiksel açıdan anlamlı değildi. Bununla birlikte özofagus kanserli hasta grubunda hcy düzeyleri ile tümör belirteçlerinin düzeyleri arasında herhangi bir korelasyon yoktu. Sonuçlar: Plazma homosistein düzeyleri özofagus kanserlerinde artmaktadır ve tümör belirteci olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz. Ancak daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
- 2
1-6