Turkish Society of Nephrology and World Kidney Day
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Dünya Böbrek Günü (DBG), 2006
yılından beri ilerleyici Böbrek Hastalıkları
ve özellikle bunların sonucunda ortaya
çıkan Kronik Böbrek Yetmezliği
(KBY) hakkında Dünya kamuoyunu
aydınlatmak ve bilinçlendirmek amacıyla
Uluslararası Nefroloji Derneği (ISN) ve
Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu
(IFKF) öncülüğünde 90’ı aşkın ülkede
kutlanmaktadır (Bk.World Kidney Day web
sitesi: www.worldkidneyday.org).
Türkiye’de 40 yıldır bilimsel anlamda
Nefroloji’nin amiral gemisi olarak faaliyet
gösteren Türk Nefroloji Derneği (TND) de,
2006’dan beri her yıl düzenlediği çeşitli
etkinlikler ve bilimsel çalışmalarla DBG
konusunda Türkiye genelinde üzerine düşen
görevi yapmaktadır. Çeşitli basın toplantıları,
ulusal ve yerel televizyon kanallarında röportaj
ve konuşmalar, gazetelerde yayınlanan
çok sayıda haberler, basın bültenleri ve
röportajlar, bilimsel ve eğitimsel toplantı ve
paneller, TND patentli “çalışkan böbrek®”
animasyon filmi vb.şeklinde çeşitlenen bu
aktiviteler TND web sitesinde (www.tsn.org.
tr) Dünya Böbrek Günü Başlığı altında 2006
yılından başlayarak her bir yıl için ayrı ayrı
ve detaylı olarak yer almaktadır.
DBG’de TND önderliğinde kamuoyu ile
paylaşılan ve biz hekimlerin de sürekli akılda
tutmamız gereken önemli bilgi ve mesajlar
şunlardır:
1. Böbrekleri kalıcı olarak bozan hastalıklar
sonucu gelişen Kronik Böbrek
Yetersizliği (KBY) görülme sıklığı
Dünya genelinde ve ülkemizde büyük
bir hızla, adeta epidemi boyutlarında
artmaktadır. Ülkemizde bugün KBY’nin
ileri evresinde olup diyaliz veya böbrek
nakli ile yaşayan 60.000’i aşkın insan
vardır (1).
2. KBY’nin en iyi ve en ucuz tedavisi olan
Böbrek Nakli, yeterli sayıda uygun verici
bulunamaması nedeniyle ihtiyacı olan
hastaların ancak % 13’e yakın çok küçük
bir azınlığına yapılabilmektedir (1).
3. Son dönem KBY’li hastaların % 87’lik
çoğunluğu ise, çok pahalı bir tedavi olan
diyaliz tedavisi ile yaşatılmak zorunda
kalınmaktadır (1).
4. Ülkemizde 900’ü aşkın faal Diyaliz
Merkezinde (1) Diyaliz ihtiyacı olan
herkese Diyaliz hizmeti verilebilmektedir.
Ancak, Diyaliz tedavisindeki hastaların
Devlet bütçesine maliyeti de bugünkü
hasta sayıları ile yaklaşık bir buçuk
milyar doları bulmaktadır (2,3).
5. KBY görülme sıklığındaki yıllık
%12 mertebesindeki artış nedeniyle
diyalizdeki hasta sayısı da önümüzdeki 6
yıl içinde 110.000’e yaklaşacak ve bütçe
yükü de 2,5-3 milyar doları bulacaktır
(1, 2, 3).
6. KBY’i sıklığındaki bu artış doğrudan
doğruya gelişen toplumlarda ve
ülkemizde başıboş, kontrolsuz kalmış
şeker hastalığı ve hipertansiyondaki artış
ile ilgilidir. Nitekim son yıllarda diyalize
girmekte olan hastaların % 32,5’u şeker
hastasıdır; % 27’si ise hipertansiyonludur
(1).
7. Oysa şeker hastalığı ve hipertansiyon
erken yakalanır ve iyi tedavi edilirlerse
bunların böbrekleri bozması da mümkün
olmayacaktır. Yani, diyaliz ihtiyacı
olan KBY’li hasta sayısı kendiliğinden
%50’ye varan oranlarda azalacaktır!
8. Aynı şekilde KBY’ye neden olan
başka birçok böbrek hastalığı da
bugün erken yakalanırlarsa, tamamen
iyileştirilebilmekte, ya da ilerlemeleri
yavaşlatılıp durdurulabilmektedir.
9. Bu bilgilerin ışığında alınması gereken
mesajlar açıktır:
a) Toplumu ve hekimleri öncelikle şeker hastalığı ve
hipertansiyon konusunda bilinçlendirmek, bunların
erken yakalanması ve doğru tedavi edilmesini, ve kontrol
altında tutulmasını sağlamak şarttır.
b) Bundan sonra da, toplumu ve hekimleri genel olarak
böbrek hastalıkları hakkında bilinçlendirmek ve ilerleyici
böbrek hastalıklarının erken yakalanıp doğru tedavi
edilmelerini, kontrol altında tutulmalarını sağlamak
şarttır!
c) Bu da ancak, kapsamlı bir Kronik Böbrek Yetersizliği
Önleme Programını Sağlık Bakanlığı’nın da katılımıyla
ülke genelinde bir an önce hayata geçirilmesi ile
mümkündür.
TND’nin DBG ile ilgili yukarıda özetlenen ve dünyadaki
birçok ulusal nefroloji derneği ile benzer yöndeki süregelen
kamuoyu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarının dışında,
DBG’nin esas amacına yani uzun vadede KBY’nin hiç değilse
diabet ve hipetansiyonla ilişkili bölümünün prevansiyonuna
yönelik çalışmalarına gelince; bunlar dünyada başka hiçbir
ulusal veya uluslararası nefroloji derneğinin henüz teşebbüs
dahi edemediği ve TND’yi bu açıdan dünyada ayrıcalıklı kılan
çalışmalardır ve kanımca övünçle zikredilmeleri gerekir:
1. CREDIT çalışması: Sağlık Bakanlığı ve TÜBİTAK onay ve
desteğiyle gerçekleştirilen Türkiye’de KBY prevalansının
ve boyutlarının saptanması ile ilgili bu çalışma, KBY
konusunda dünyada bugüne kadar yapılmış en geniş ve
kapsamlı kitle taramasıdır ve yakında yayınlanacak olan
sonuçlarının dünyada büyük yankı uyandıracağı kesindir
(4).
2. Ulusal Böbrek Yetmezliği Önleme Programı: CREDIT
çalışması sonuçları doğrultusunda bir izlem ve kayıt sistemi
ile ulusal kılavuz ve hastalık tanı paneli geliştirilmesi,
birinci basamak hekimlerin eğitimine yönelik modalitelerin
geliştirilmesi ve hekimler ile toplumun farkındalık düzeyinin
arttırılmasına yönelik modalitelerin belirlenmesini
amaçlamaktadır (5). Şimdiden Sağlık Bakanlığının tam
desteğini almış ve projesi TÜBİTAK tarafından onaylanmak
üzere olan bu program da, yine bildiğimiz kadarıyla dünyada
devlet ve hükümetin tam desteğiyle uygulamaya konulacak
tam kapsamlı ilk Ulusal KBY Önleme Programı olacaktır.
Özetle, DBG ile ilgili olarak TND yalnız kamuoyunu KBY
ve önlenmesi konusunda bilgilendirecek ve bilinçlendirecek
çalışma ve faaliyetlerle sınırlı kalmamış; dünyada bu konuda
bugüne kadarki en önemli ilki gerçekleştirerek bir ulusal devleti,
o ülkenin epidemiyolojik tarama sonuçlarına dayalı KBY önleme
programının oluşturulması ve uygulanmasına tam ve somut
destek vermeye ikna eden ve bu programı fiilen başlatacak olan
ilk ulusal nefroloji derneği sıfatını da hak etmiştir.
FULL TEXT (PDF):
- 1
1-2