A Comparison of Laparoscopic and Conventional Methods in Peritoneal
Dialysis Catheter Placement in Patients with End-Stage Renal Disease:
Single Center Experience
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Keywords (Original Language):
Abstract (2. Language):
OBJEC TIVE: There is no consensus on superiority of peritoneal dialysis catheter placement methods
to each other in the literature.Therefore, the aim of this study was to determine whether there were
differences in complications between laparoscopic and percutaneous PD catheter placement methods
performed in our hospital.
MATER IAL and ME THODS: Forty patients with ESRD files were evaluated retrospectively. The
patients were divided into two groups according to the placement method of PD catheters; namely, the
Percutaneous Group (PG) and the Laparoscopic Group (LG).
RE SUL TS: Dialysate leakage was seen only in one patient in PG (3.33%) while it was not seen in LG
(p= 0.75). Malposition was detected only in five patients in PG (16.7%) and it was not seen in LG (p=
0.22). Catheter dysfunction occurred in four patients in PG (13.3%) while it was not seen in LG (p=
0.30). Hemoperitoneum did not develop in PG while it appeared in one patient (10%) in LG (p=0.25).
Early peritonitis was detected in four patients in PG (13.3%) and in one (10%) patient in LG (p = 0.78).
Exit site infection developed only in 10 patients (33.3%) from PG; however, it did not develop in LG
(p=0.04).
CONCLU SION: Percutaneous PD catheter placement was preferred in our center, and fewer
complications were observed with laparoscopic methods. We recommend laparoscopic PD catheter
placement in patients with morbid obesity, prior abdominal surgery, herniation or malposition
developing due to the percutaneous method and where percutaneous fixation is not possible.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
AMAÇ: Literatürde periton kateter yerleştirme yöntemlerinden herhangi birinin diğerine üstünlüğü
ile ilgili görüş birliği yoktur. Bu çalışmada, laparoskopik ve perkütan yöntemler ile SAPD kateter
yerleştirilmesinin komplikasyonları açısından fark araştırıldı.
GERE Ç ve YÖNTEMLER : 2007 ile 2012 yılları arasında ANEAH Nefroloji Kliniği takibinde
olan SDBH tanılı 40 hastanın sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar SAPD kateter
yerleştirilmesi yöntemine göre iki gruba ayrıldı; perkütan grup (PG) ve laparoskopik grup (LG).
BUL GUL AR: PG de bir hastada (%3,33) diyalizat kaçağı ortaya çıktı, LG de ise diyalizat kaçağı
görülmedi (p= 0,75). LG de malpozisyon bulunmazken, PG’deki 5 (%16,7) hastada malpozisyon
saptandı (p= 0,22). PG de 4 (%13,3) hastada kateter fonksiyonel bozukluğu gelişirken, LG’de böyle
bir komplikasyon oluşmadı (p= 0,30). Hemoperitoneum sadece LG’deki 1 (%10) hastada görüldü (p=
0,25). Erken peritonit PG’deki dört (%13,3) hastada görülürken LG’de bir (%10) hastada görüldü (p=
0,78). Çıkış yeri enfeksiyonu PG’de on (%33,3) hastada saptandı, LG’de ise gözlenmedi (p= 0,04).
SONUÇ: Merkezimizde periton diyalizi için öncelikle perkütan yöntemler tercih edilmek ile beraber
laparoskopik yöntemlerle daha az komplikasyon geliştiği görülmektedir. Morbid obezite hastalarında,
geçirilmiş abdominal cerrahi öyküsü olanlarda, eşlik eden fıtık varlığında ve perkütan yöntem ile
malpozisyon gelişip perkütan olarak düzeltilemeyen hastalarda laparoskopik yöntem ile periton kateteri
yerleştirilmesini önermekteyiz.
- 3