Buradasınız

ORGAN NAKLI VE TIBBI AHLAK

ORGAN TRANSPLANTATION AND MEDICAL ETHICS

Journal Name:

Publication Year:

Abstract (Original Language): 
Özellikle II. Dünya savaşından sonra, tıbbi ahlakın hem boyutları farklılaşmış, hem de ivmelenen bir önem kazanmıştır. O kadar ki, son 20 yılda tabbı ahlak alanında meydana gelen değişiklikler, bu tarihten önceki tüm zamanlarda oluşandan çok daha fazladır (1). Organ nakli, satılık organlar, tüp bebek, kiralık anne, genetik tedavi, ölme hakkı, AIDSİi hastaların toplumdan soyutlanması ve benzeri konular ile gerek hekim olarak meslek uğraşımız içinde; gerekse haber, kitap, yada filmlerde giderek daha sık karşılaşıyoruz. Hızlı bilimsel ilerleme, eğitimin yaygınlaşması, mede¬ni hakları genişleyen bireyin özgürlüğünün artması, et¬nik unsurun kendi moral değerlerini serbestçe ifade edebilmeleri, hukuk ekonomi ilkelerinin tıp ile artan etkileşimleri; Hippokrat andı ile simgelenen klasik tıb¬bi ahlakı değişime zorlayan başlıca etkiler olmuştur. Bu makalenin ana temasını söz konusu gelişmelerin ön plana çıkardığı ve zengin etik sorunlar içeren transplantasyon, özellikle böbrek nakli oluşturmakta¬dır. Transplantasyon ile ilgili ahlaki sorunların tamamı olmasa bile, büyük çoğunluğu insan organlarına duyu¬lan gereksinim ve bunların sağlanabilirliği ile ilgilidir. Organ transplantasyonu ile ilgili tıbbi etik, iki spesifik alanı kapsar. Bunlardan ilki bütün tıbbi uygulamalar için geçerli olan "insana yönelik deneysel uygulama"; diğeri ise "transplantasyon için bekleyen hastaların ge¬reksindiğinden daha az sayıda organ bulunmasıdır. Halen klinik transplantasyonun önündeki en önemli engel organ sayısının kısıtlı oluşudur ve çok yakın bir gelecekte, bu durum daha da ağırlaşacaktır. insana yönelik bir deney olarak organ nakli, ilk canlı vericili transplantasyonun Merrill ve Murray ta¬rafından gerçekleştirildiğinde 1956 yılından bu yana , çeşitli yönleri ile tartışılmaktadır.Tıbbi uygulamaların insan kullanan deneysel yönünü tarih ve ahlak bakı¬mından kapsamlı olarak inceleyen Ivy 1948'de yazdığı makalesinde 1628 yılında Harvey'in dolaşım sistemini keşfini, 1798 yılında Jenner'in çiçek hastalığı karşısın¬daki uygulamalarını; olumlu insan deneyleri olarak de¬ğerlendirmektedir. Ayrıca Ivy bu yazısında mahkumla¬rın, işsiz-güçsüzlerin, zihin özürlülerin gönüllü olarak kullanılmaları konularını da ele almıştır. Daha sonra, özellikle II. Dünya savaşı sırasında; tıbbi ahlak kuralla¬rı hiçe sayan nazi bilim adamlarının, insanlar üzerin- de yaptıkları deneylerin doğurduğu dehşet bu konu ile ilgili olarak önce Nürnberg mahkemelerinde, ardın¬dan 1964 Helsinki bildirgesinde önemli yaptırımlar konmasına neden olmuş ve bu arada deney niteliği ta¬şıyan uygulamalar ile tedaviler için hastanın rızası, da¬ha doğru bir deyimle "aydınlatılmış onayı" şart koşul¬muştur (2). Aydınlatılmış onay ile, yapılacak uygula¬ma ayrıntılı olarak anlatılmakta; içerdiği risk ve belir¬sizlikler açıklanmaktadır. Kararı etkileyebilecek her¬hangi bir baskı söz konusu değildir. Akli melekelerine sahip, rüştünü kazanmış alıcı ve vericinin gönüllü ce¬vabını içermektedir (3). Pek çoğu öncü çalışmalar olan, kesin sonuçları ön¬ceden tam olarak kestirilemeyen tedavi amaçlı deney¬lerin ahlaka uygunluğunu belirleyen unsurların saptan¬ması ile ilgili pek çok görüş ileri sürülmüştür. 1968 yı¬lında Moore, "biyomedikal bilimlerde ahlakın, insanın kutsiyet ve saygınlığına yani humanizmaya uygun ol¬ması gerektiğini" belirterek; "yeni bilimsel uygulamala¬rı kabul edilebilir kılan unsurların, bunlari ahlaken ka¬bul edilebilir kılanlar" olduğunu yazmıştır. Yine Mo¬ore transplantasyonun giderek yaygınlaştığı yıllarda ye¬ni ve daha önce denenmemiş uygulamaların ahlaka uy¬gunluğunu belirleyen perspektfıleri aşağıdaki biçimde belirtmiştir: 1- Yeni uygulama mutlaka bilimsel araş¬tırmalar zeminine dayanmalıdır, 2- Hekim ve cerrah¬lar bu uygulama için yeterli becerilere sahip olmalı¬dır, 3- Uygulamalar ahlaki denetim altında tutulmalı¬dır.
FULL TEXT (PDF): 
34-36

REFERENCES

References: 

1. American College of Physicians. Ethical Manual. Part I.:His-tory, The patient; Other physicians. ANN INTERN MED 111:245-52, 1989.
2. World Medical Association Decleration of Helsinki. Hong
Kong, 1989.
3. American College of Physicians. Ethical Manual. Part II.: The phtsicians and Society; Research; Life-Sustaining Treatment; Other Issues. ANN INTERN MED 111:327-35, 1989.
4. Diethelm AG. Ethical desicions in the history of organ transp¬lantation. ANN SURG 211: 505-20, 1990.
5. Thiagarajan CM, ve ark. The practice of unconventional renal transplantation at a single center in India. TRANS PROC
22:912-14, 1990.
6. Abouna GM, ve ark. Commerciaalization in Human Organs: A middle Eastern Perpective. TRANS POC 22:918-202,1990.
7. Younger SJ, ve ark. Brain death and organ retrieval. JAMA
261:2205-10, 1989.
8. Villers JC. Pitfalls and problems in the diagnosis of cerebral death. Prog NEUROL SURG 13:180-202, 1990.
9. Sahin AF. Islamic transplantation ethics. TRANS PROC 22:939, 1990.
10. Kervanci M. Organ transplantation in Islam. Document of Tur-
kisch Embassy in Belguim.
11. Spital A. Locked in dialysis; Turning the transplant key. SE-
MIN DIALYSIS 4:265-72, 1991.
12. Comittee on Bioethics. Infants with anencephally as Organ so¬urces: Ethical Considerations. PEDIATRICS 89:1116-9, 1992.
13. Heintz APM. Euthanasia in gynaecological oncology. BR J OBSTET GYNEC 99:941-5, 1992.
14. Halasz NA. Medicine and ethics: How to allocate transplantab-
le organs. TRANSPLANTATION 52:43-46, 1991.
15. Eser A. Legal aspects of bioethics. Proceedings of the first sym¬posium of the council of Europe on bioethics. Strasburg, 1989.

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com