INSULIN LIKE GROWTH FACTOR AND GROWTH HORMON AXIS IN END STAGE RENAL FAILURE
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Büyüme çocuk sağlığının değerlendirilmesinde en iyi bir göstergelerden biri olup, pek çok faktör tarafından yönlendirilmektedir. Organik ya da psikososyal hastalıklar büyüme hızının azalmasına yol açabilir. Postnatal büyümede beslenme ve büyüme hormonu, tiroid hormonları ve cinsiyet hormonlar gibi endokrin faktörlerin önemli bir rolü vardır. Kronik böbrek yetersizliğinde de (KBY) büyüme bozulmaktadır. Bu bozulmanın nedenlerinden yalnız bir kısmı iyi bilinmektedir. Kalori ve protein alımının azalması, asidoz, anemi, azalmış vitamin D sentezi ve artmış parathormon, büyüme hormonu (BH)-insulin benzeri growth faktör (IGF)-doku ve gonadotropin-gonadal akstaki değişiklikler büyümenin yetersiz olmasından sorumlu tutulmaktadır. Böbrek transplantasyonundan sonra ise daha önce sayılan faktörlerin büyük kısmı ortadan kalkarken immunosupressif olarak uygulanan kortikosteroidlerin katabolik etkileri görülmektedir (1). Beslenmenin bozulması da sıklıkla en önemli nedendir. Beslenme desteği ile büyümenin hızlandırıldığını gösteren çalışmalar vardır (2).
KBY'de büyümenin bozulmasından sorumlu olan diğer önemli neden BH-IGF ve doku akşındaki değişikliklerdir. Bu yazımızda bu akstaki değişiliklerden söz edilecektir.
Büyüme Hormonu (BH) ve Büyüme Hormonu Bağlayıcı Proteinler (GHBP)
BH ön hipofızde somatotrop hücrelerden salgılanan, % 75' i 191 aminoasitli, 22 kDa, % 5-10'u ise 20 kDa ağırlığında peptidlerdir. Diğerlerini ise BH' nun çeşitli isomerleri oluşturur (3). BH'nun büyüme üzerinde etkilerinin büyük kısmı karaciğerde ve bir kısmı dokularda sentez edilen IGF aracılığı ile büyüme üzerine etkilidir; bu hormonun büyüme plağı üzerinde
doğrudan etkisi de vardır (4). BH salınımı pulsatif bir özellik gösterir ve bu pulsasyonun tipi gece ve gündüz arasında farklılık gösterirken yaşla da değişir. Gece uykunun III. ve IV evresinde en yoğun salınım görülür. Bu nedenle BH salınımını değerlendirmede bazı güçlükler yaşanmaktadır. Salınım fizyolojik koşullarda (uyku) ve farmakolojik (L-dopa, insulin arginin v.b) ve fizyolojik uyarı testleri (egzersiz) ile. değerlendirilmektedir. KBY'de farmakolojik uyarı BH sekresyonu normal yada artmış olduğu gösterilmiştir. Yirmidört saatlik profilde pik değerlerin ve pulsasyonların sıklığının arttığı da gösterilmiştir. Yirmidört saatlik idrarda da artmış sekresyonu yansıtacak şekilde atılım artmıştır (5,6).
Artmış sekresyondan BH salınınım düzenleyen hipotalamik hormonlardan somastatinin azalması ve GHRH (büyüme hormonu salgılatıcı hormon) salmımmın artışı sorumlu tutulmaktadır. KBY'de GHRH pulsasyon sıklığının arttığı gösterilmiştir. Somastatinin azalması, GHRH aktivitesinin artışının nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen ( insulin benzeri büyüme faktörü) IGF' nin, BH ve insulinin azalmış feed back etkisi sorumlu tutulmaktadır (5,6). Tirotropik hormon salgılatıcı hormon (TRH) uyarısı sağlıklı bireylerde BH salınınım değiştirmez iken KBY'de salmımı artırdığı gözlenmiştir (5).
FULL TEXT (PDF):
- 3
117-120