FUNGAL PERITONITIS IN PATIENTS ON CAPD
Journal Name:
- Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Author Name | University of Author | Faculty of Author |
---|---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Peritonitler kronik periton diyaliz tedavisinin en sık görülen komplikasyonu olup bu hastalardaki mortalite ve morbiditenin en önemli nedenidir (1-3). Peritonitlerin % 90-95'inden patojenik bakteriler sorumlu iken % 2-10 kadarı mantarlara bağlı olarak gelişmektedir. Diyaliz tekniğindeki gelişmeler sonucunda bakteriyel peritonitlerin görülme sıklığının azalmasına karşın, mantar peritonitleri aynı sıklıkta görülmeye devam etmektedir. Bildirilen mantar peritoniti olguların yaklaşık olarak % 80-90'ında sorumlu etkenler başta Candida cinsleri olmak üzere maya mantarlarıdır. Candida albicans, C. parapsilosis en sık görülen etkenlerdir, ancak C. tropicalis, C. guilliermandii, C. pseudotropicalis, C. lipolytica, C. famata, ve C. kusei gibi diğer candidalarla da peritonitler görülmektedir. Daha nadir olarak Torulopsis glabrata, Rhodotorula rubra, Geotrichum candidum gibi küf ve diğer maya mantarlarına bağlı peritonitler saptanmaktadır (1-6).
Mantar peritonitlerinin gelişmesine neden olan olaylar çok açık değildir. Anatomik, metabolik, kimyasal ve immünolojik bir çok faktör infeksiyonun gelişmesine ortam hazırlamaktadır. Hazırlayıcı faktörler olarak, multiple myeloma gibi altta yatan hastalıklar, immunosüpresif ilaç kullanılması, glukoz içeriği yüksek solüsyonlar, yabancı cisim varlığı, gastrointestinal hastalıklar ve antibiyotik tedavisi suçlanmaktadır. Periton kavitesine sürekli olarak verilen sıvı, normal host savunma mekanizmasını ve peritoneal çevreyi bozabilmektedir (7,8). Tırnak, deri ve vaginal mantar enfeksiyonları, barsak perforasyonu, divertikulit ve bağlantı sisteminin direkt kontaminasyonu kaynak olarak bildirilmektedir (9,10). Sistemik veya intraperitoneal kullanılan antibiyotikler deride ve barsak florasında bakterileri baskılayarak mantarların kolonizasyonuna neden olmaktadır. Antimikrobiyal tedaviyi takiben SAPD hastalarının fekal florasında Candida izole edilebilmektedir (11). intestinal kandida kolonizasyonunun nasıl mantar peritonitine yol açtığı açık değildir. Köpeklerde intestinal mikroorganizmaların peritoneal irrigasyondan sonra transmural migrasyonu
gösterilmiş olmakla birlikte insanlarda böyle bir geçiş hala tartışmalıdır (10). Literatürde bildirilen olguların önemli bir kısmı bakteriyel peritonit nedeniyle antibiyotik almakta olan hastalardır. Bakteriyel peritonitler nedeniyle oluşan inflamasyon muhtemelen mantar etkeninin peritona invazyonunu kolaylaştırmaktadır. Tekrarlayan bakteriyel peritonit atakları mantar peritoniti gelişme riskini arttırmaktadır. İmmunosüpresif tedavi almakta olan veya human immunodeficiency virus ile enfekte hastalar mantar peritoniti bakımından risk grubundadır. Mantar, peritoneal kaviteye direkt kateterden invazyon ile, hava kontaminasyonu, yada tuba uterinalar yoluyla girmektedir (10,11). Literatürde hava koşulları ile mantar peritoniti arasında ilişki olduğunu bildiren çalışmalar görülmektedir. Bir çalışmada çok sıcak ve nemli iklim koşullarında daha sık mantar peritoniti geliştiği bir diğerinde ise nemle ilgisi olmayıp sıcak hava koşullarında geliştiği iddia edilmiştir (12,13). İngiltere'de 12 CAPD hastasında güvercinlere bağlı epidemik C. parapsilosis peritoniti bildirilmiştir (14).
En sık saptanan semptomlar karın ağrısı, yüksek ateş, ishal, diyalizat sıvısında bulanıklıktır. Mantar peritonitlerinin klinik bulgu ve semptomları bakteriyel peritonitlerden farklı olmamakla birlikte sıklıkla bulgular daha sinsi seyretmekte, aralıklı olarak diyalizat sıvısında bulanıklaşıp berraklaşma görülebilmektedir. Çoğu zaman diyalizat sıvısı sürekli olarak bulanık hale geldikten sonra ateş, karın ağrısı ve gastrointestinal bulgular ortaya çıkmaktadır (15,16). Peritoneal mantar enfeksiyonunun sistemik yayılımı nadir de olsa görülmektedir (17). Mantar peritonitleri için tanı kriterleri bakteriyel peritonitlerden farklı olmayıp diyalizat sıvısında mm de 100'den fazla beyaz küre saptanması, beyaz küre hücre ayırımının % 50'den fazlasını polimorfonükleer hücrelerin oluşturması, karın ağrısı ve hassasiyet, periton diyaliz sıvısında mantarın izolasyonudur.
FULL TEXT (PDF):
- 4
174-177