Buradasınız

AYDEMİR, Yaşar 2007. Ravzî Divanı, Birleşik Kitabevi Yayınları, Ankara

Journal Name:

Publication Year:

DOI: 
http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.247
Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Divan edebiyatı, Türk kültür ve edebiyat tarihinin önemli bir unsuru ve aynı zamanda dünya medeniyetine katabileceğimiz önemli bir hazinedir. Ancak ne var ki binlerce divan şairinin binlerce eseri hala gün yüzü göremeden gizlendikleri yerlerde meraklı ve bu işe gönlünü kaptırmış araştırmacıları beklemektedir. Bu nedenle keşfedilen her divan şairi, neşredilen her divan; yerin yüzlerce metre derinliğinde gün ışığına çıkmayı bekleyen elmaslar gibidir. Klasik edebiyatımızın bütün sanatçıları tanınmadan, bütün eserleri neşredilip incelenmeden, o edebiyatla ilgili söylenecek her söz, verilecek her hüküm noksan kalmaya mahkumdur. Ne mutlu ki, arzulanan sıklıkla olmasa da zaman zaman bu alanda eserler saklı tutuldukları mahzenlerden çıkarılıp neşredilmektedir. Osmanlı döneminde gelişen bu dev edebiyatın mensupları hakkında onlarca tezkire yazılmıştır. Ancak görüldüğü kadarıyla tezkirelere girmeyen veya gözden kaçmış birçok şahsiyet de mevcuttur. Gözden kaçan şahsiyetlerin eserlerine bakıldığında, düşünülenin aksine, yetersiz ya da niteliksiz değil, bilakis döneminde öne çıkmış birçok eserle yarışacak niteliğe sahip olduğunu görüyoruz. Matbaanın kullanılmadığı, eserlerin el yazısıyla çoğaltıldığı 16. yüzyılda, birçok eser ve şair kendisine sahip çıkacak, sanatını yayıp yüceltecek bir devlet büyüğünün teveccühüne nail olma şansını yakalayamamıştır. Bu sebeple eser şairin kendi yazdığı nüsha dışında da çoğaltılmamıştır. Bu anlamda her eser sahibinin ünlenerek tezkirelere giremediği, aslında kıymetli olan kimi divanların da bu sebeplerle gözden kaçtığı bilinen bir durumdur. Bu eserlerden biri de Aydemir'in son zamanlarda yayımladığı Ravzî Divanı'dır. Ravzî Divanı'na bakıldığında aslında çok iyi ve usta bir şairin elinden çıkmasına rağmen eserin tek nüshadan ibaret olduğu ve tezkirelerde de yer verilmediğini görmekteyiz. Şekil, muhteva, hayal, imge-mazmun gibi birçok özellikleri bakımından göz alıcı bir nitelik taşıyan bu divanın ortaya çıkarılması özelde Klasik edebiyat, genelde Türk edebiyatı açısından çok mühim bir kazanç olmuştur. 16. yüzyıl hem edebiyatımızın gelişimi hem de Türk dilinin verileri bakımından çok önemli bir yüzyıldır. Bu açıdan Aydemir'in çalışmasının edebi yönü kadar dil verileri bakımından da Türk gramercileri için bir kazanım olduğu açıktır.
1354-1355